Blues rock'çılar bunalımlı bir dönemin ardından popa meylederken yanlarına pek çok deneyimli besteci ve prodüktör alıyor
The Black Keys, 2024'te kariyerlerinin en kötü yılını geçirdi. Ohio çıkışlı blues rockçılar, Patrick Carney ve Dan Auerbach "Ohio Players" albümünü yayınladıklarında alışık oldukları liste başarısını elde demediler. Üzerine Kuzey Amerika turneleri zayıf bilet satışı nedeniyle iptal edildi. Grup kendi deyimleriyle bir 'annus horribilis' yani 'korkunç yıl' yaşadı.
Yeni albümleri "No Rain, No Flowers" işte bu ortamda hazırlandı ve geçen hafta piyasaya çıktı. Bu albüm öncesinde menajerleri değişti. Çalıştıkları şirket değişti. Nonesuch yerine Easy Eye Sound üzerinden Warner ile anlaştılar. En önemlisi The Black Keys ilk kez bir albümde kendi besteleriyle değil profesyonellerin besteleriyle dinleyicisinin karşısına çıktı. Yani besteler başkalarına yaptırıldı. Bayağı bir değişiklik demek bu. Kimler bu yeni isimler bir bakalım. Daniel Tashian, Kacey Musgraves ve T Bone Burnett ile çalışmış bir besteci ve prodüktör. Albüme damga vuran isimlerden biri. Rick Nowels, en son Lana Del Rey ile birlikte çalışmışama öncesinde Madonna'danCeline Dion'a, Dua Lipa'dan Lykke Li'ye pop sanatçılarına beste vermiş bir isim. Gruba renk kattığı aşikâr. Scott Storch'u 1990'lar ve 2000'lerdeki işlerinden tanıyoruz. The Roots, D. Dre'den Snoop Dogg'a, Nas'a hip hop'la yakın ilişkiler kurmuş bir müzik insanı. Kimileri onun için zamanı çoktan doldu dese de işte The Black Keys ona güvenmiş. Desmond Child'ı Bon Jovi'nin 1980'lerdeki 1990'lardaki işlerinden biliyoruz. Pop rock eşittir Desmond Child denklemi vardı o dönem. Ve Tommy Brenneck dikkatimi çeken bir diğer isim. Onu Sharon Jones and The Dap Kings'ten tanıyorum. Sharon Jones, Charles Bradley, Amy Winehouse ile çalışmış bir yeni nesil soul gitaristi ve bestecisi. Bu tablo albümün müzikal anlayışı hakkında fikir veriyor. Tashian ve Nowels'ın ağırlıkta olduğu ancak farklı renklere de sahip bir blues / pop albümü bu. Tha Black Keys'in turne iptali iki yıl kadar önce büyük bir turneyi iptal etti. Bilet satışları yetersizdi, ve konserler büyüdükçe ihtiyaç olan herkese hitap edebilecek main stream müzikler üretmekten uzaklardı. Grammy ödülleri olan, dünya çapında hayran kitlesine sahip iyi bir rock ve blues ekibi onlar ve belki de boylarından büyük bir işe kalkışmışlardı.
Her neyse yeni albüm belki de bu eksikliği gidermeye çalışıyor. Black Keys'in hit yaratma konusunda sorun yaşayan bir grup olmadığını biliyoruz ama bir stat ya da arena hit'i farklı dinamiklere ihtiyaç duyuyor. Temelde hangi müzik türü kullanılırsa kullanılsın bir pop şarkısının basit melodilere ve herkesin ayakta söyleyeceği bir nakarata ihtiyacı vardır. Bu albümde grup bu denemelere girişiyor. Bir rock ve blues gurubundan bir tür blues pop grubuna evrimleşmeye çalışıyorlar.
"No Rain No Flowers" bence bu anlayışı yansıtan bir şarkı. "The Night Before", The Black Keys'in klasik tarzına daha yakın ve şu ana kadar hayli başarılı olan bir hit adayı. "Man on a Mission" aynı çizgide. "All My Life" kişisel favorilerim arasında.