Sükût

Susmavakitleridir...Yani sabır... Ve duaya sarılma günleri ...Allah'ın bizim açlığımıza ihtiyacı yok.Oruç aç kalmak değil aç kalındığında nelerin olabileceğini anlayabilmektir...Aç kalanların sofralarına bir şeyler götürebilmektir...Kendimizi muhasebeye çekmek, başkalarının değil kendi günahlarımızla yüzleşip tövbe edebilmektir.Başkalarının günah kuyularını kazıp ortalığa saçarak kimse daha masum olmuyor...Ekmeğe kan doğrayanlardan uzaklaşıp gerçek dostların yaralarına yetişebilmektir...Dili, yüreği sükût denizlerinde giden gemilere taşıyabilmektir...Bağırıp çağırıp isyan etme vakitleri hiç değildir...Kalıcı Değerler ve Maarif Vakfı Başkanı Cevdet Yaşaroğlu dostumuzun pazar sohbetlerimizde söylediği bir söz içine düşülen kör kuyuların nedenini özetliyor...Diyor ki:Hiç kimse imtihan edilmediği şeylerin masumu değildir...Başkalarını yargılamanın bir anlamı yok...Herkes kendisiyle uğraşmalı ve kendini düzeltmeli...Rahmetli S. Ahmet Arvasi bir iftar yemeğinde demişti ki:İslamiyeti kurtarmayı bırakalım da İslamiyetle kurtulmaya bakalım!İnananlar için pusula bu yolu gösteriyor...İnanmayanlara ise kimsenin söyleyeceği bir söz yok...Allah kendimizi kurtaralım ve düzeltelim diye din, kitap ve peygamber gönderdi...Dini, kitabı kurtarmak için değil...Çünkü kıyamete kadar dinin ve kitabın koruyucusu Allah'tır...Kullar değil...İnsanoğlu kendi aklını öyle beğeniyor ki, biraz ilim öğrendikten sonra Allah'ın dinini, kitabını