Makamda oturmak istemeyen başkan

30 yıllık gazeteci dostum Temel Eren'den bir mail aldım.

Adana'da çok uzun yıllar ulusal gazetelerde muhabirlik ve yöneticilik yapan Temel Eren bildiğiniz gibi yılın belirli aylarında Muğla'nın Datça ilçesinde yaşam sürme kararı aldı. Orada kendine bir dünya kuran gazeteci arkadaşım zaman zaman orada tanık olduğu konuları bize aktarıyor.

Temel kardeşim son mailinde Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt'un verdiği bir kararın ne denli önemli olduğundan bahsederek, bunun yaygınlaşmasının ülkedeki yerel sorunların bir çoğunun hızla ortadan kalkacağını ifade etmiş.

Nedir bu karar diye merak ediyorsanız anlatayım.

Başkan Aytaç Kurt, artık makamda oturmayacağını, zamanının büyük bölümünü halkın içinde geçireceğini açıkladı. İlk başta normalmiş gibi gelen karar gözden geçirildiğinde ne kadar önemli olduğu ortaya çıkacaktır.

Düşünün siz bir il ya da ilçede yaşayan insansınız. Belediye ili ilgili bir sorun yaşıyorsunuz. Ya da bir dileğinizi başkana iletmek istiyorsunuz. Ancak belediyeye gittiğinizde kesinlikle başkanla konuşamaz, derdinizi anlatamaz, gerisin geriye döner gelirsiniz. Yani randevu almadan çat kapı gideceğiniz yer değil başkanlık makamı.

Ama sabah gelmiş, işyerinizi açmışsınız tam işe koyulacakken, bir bakıyorsunuz başkan karşınızda. Siz ona gitmenin hesabını yaparken o size gelmiş, "Hayırlı işleriniz olsun" dileğinde bulunuyor tüm içtenliğiyle.

Yani gökte ararken yerdi bulmuş oluyorsunuz.

O samimi hava içerisinde derdinizi anlatıyor ya da dileğinizi söylüyor, başkandan bunun karşılığını sıcağı sıcağına alıyorsunuz.

Başkan eğer sokağa inerse, yönettiği kentteki sorunları bizzat yerinde görür ve sorunun ortadan kaldırılması için ilgililere birinci ağızdan talimat verir ki, orada yaşanan sorun anında çözüme ulaşır. Böylece hem o bölgede yaşayan insanların mutluluğu artar, hem de başkan sorunlarından hızla arınmış bir kenti yönetmenin keyfini yaşar.

Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt aldığı bu kararı ile alkışı hak etti.