Son yıllarda emlak sektörünün popüler hale gelmesiyle emlakçılık da gözde mesleklerden birisi oldu.
Konut satış fiyatları da kiraların da astronomik seviyelerde gerçekleşmesi bu sektörde komisyon payını da yükseltirken, bu payı cazip bulan kimi açıkgözler, sektörle uzaktan ya da yakından ilgisi olmadıkları, bu konuda yetkin olmadıkları halde sahte emlakçılığa soyundular.
Türkiye'nin her ilinde sayıları hiç de az olmayan bu sahte emlakçılar, işlerini titizlikle sürdüren yetkin ve saygın emlakçıların da işlerini sekteye uğratıyor.
Çünkü herhangi bir mesleki birikim ya da sermaye koymadan "bir masa bir kasa " hesabıyla ofis açan ya da "home ofis" olarak işlerini yürüten bu açıkgözler, meslek itibarını düşünmedikleri için gayrimenkul alıcı ya da satıcılarını da sık sık üzüyorlar.
Gayrimenkul alanında alıcı ve satıcıların sık sık mağduriyet yaşamasının birinci sebeplerinden olan bu sahte emlakçılara karşı ne yazık ki önlem alınamıyor.
Oysa kamu maliyesinin tasarruf ve vergi gelirlerini artırmak için neredeyse sineğin kanadından yağ çıkarmak durumunda olduğu şu günlerde önemli oranda bir gelir kaybı yaşanıyor.
Burada maliyeye de etkili görevler düşüyor.
Şahsen bana ulaşan şikayetler Adana'da da bu sahte emlakçıların sıklıkla boy gösterdiği biçiminde
Burada Defterdarlığın ilgili birimlerine, vergi denetmenlerine büyük görevler düşüyor.
Bu kişilerin alım-satış komisyonlarını ya da diğer satış gelirlerini banka hareketleri yoluyla izlemek gerekiyor.