Adana'nın Kozan ilçesine bağlı Anavarza'da bilinen adı ile Anavarza antik kentte bir süreden beri tadilat yapılıyor.
Adana'da haftalık yayınlanan Refleks gazetesinin haberine göre, kalede yapılan tadilat işi evlere şenlik. Tabir yerindeyse ihaleyi alan müteahhidin yeterliliği olup olmadığına bakılmamış. Bu firma bu işi yapar mı, daha önce benzer bir iş yapmış mı, bugüne kadar yaptığı tarihi eser onarımı var mıdır denilmemiş. Ya da işi alan müteahhit, "Yahu ben bir onarım işi aldım ama bu nasıl yapılır, bunun eskisi nasıldı, nasıl yapılmıştı" diye ne bir araştırma yapmış ne de bir inceleme.
Eski hali
Yine tabir yerindeyse -halk deyimiyle- karapazara yapılan bir iş konumuna gelmiş. Gazete haberine göre, müteahhit Ytong benzeri malzemeyi yığmış kale kapısının girişine, gelişigüzel döşemiş, bu malzeme buraya uyar mı uymaz mı, sırıtır mı sırıtmaz mı, tarihi dokuya uyar mı uymaz mı diye bakmadan döşemiş gitmiş. Ortaya öyle bir görüntü çıkmış ki gülmekten karnınız ağrır.
Hadi işi ihale ettiniz, yahu insan gidipte geçmişi MÖ 16. yüzyıldan öncesine uzanan bu tarihi yapıdaki onarım aslına uygun yapılıyor mu, kullanılan malzeme doğru mu, iş düzenli gidiyor mu diye denetlemez miSaldım çayıra mevlam kayıra anlayışı ile olur mu bu işler
Yeni hali
Gazeteci Mehmet Uluğtürkan'ın ibret verici haberini okuyunca aklıma yıllar önce Hürriyet gazetesinde manşetten verilen bir haber geldi. Hatay Mozaik Müzesi'nin duvarlarının boyanması işi emanet usulü ile verilmişti. İşi alan taşeron boyacı, metrekare hesabı aldığı boya işi artsın diye ne kadar mozaik varsa boyamıştı. İş bitikten sonra ortaya dehşet bir görüntü çıkmıştı. Dünyanın göz bebeği mozaikler üç kuruş kazanma uğruna boyacı tarafından yağlı boya ile boyanmıştı.