Ülke olarak bir Kurban Bayramı'nı daha geride bıraktık.Bayram öncesinde yetkili ağızların tüm uyarılarına, gazetelerin, televizyonların bu konuda defalarca çağrı yapmalarına karşı bayramda yollar yine kan gölüne döndü. Ülkemizin hemen her yerinden bayramı acıya döndüren kaza haberleri geldi. Çoğumuz bayramın coşkusu ile mutlu olurken, maalesef trafik kurallarına uymayarak kaide ve kuralları çiğneyen, başkasının haklarına saygı göstermeyen, varacağı yere bir an önce ulaşmak için gaz pedalına yüklenen sürücüler ise bayramda yakınlarına acı dolu günler yaşattı.Tatil yöreleri de bayram yaşayan yerlerdi. Akdeniz ve Ege bölgesinde otellerde, tatil köylerinde, pansiyonlarda tek bir boş oda kalmadı. Fiyatların zirveye çıkmasına aldırış etmeyenler bu bayramda tatil yörelerine akın etti.Bayramda can sıkan bir başka konu ise kasaplardı.İnanıyorum ki küçük bir anket yapılsa ülkemizin her ilinden, ilçesinden feryatlar yükselir kasapların vurdum duymazlığına karşı.Adana'da da benzer serzenişlerin sayısı gerçekten çok fazlaydı.Bayram süresinde en çok aldığım şikayetlerin başında kasap konusu geldi. Herkesin şikayeti farklıydı ancak ortak nokta kasaplardıKimi acemi kasaplardan yakınıyordu, kimi kasapların keyfi davranması yüzünden kurbanını kesemediğinden yakınıyordu. Söz verdiği halde gelmeyen kasaplar da şikayetin önemli bölümünü oluşturuyordu.Bu arada zamanında gelen ancak çevre kirliliğine özen göstermeyen kasaplardan da dertlenenin sayısı az değildi.Anlayacağınız bayram sevinci ile geçmesini dilediğimiz bu bayramda yine sıkıntılar içinde sona erdi.Şimdi gelelim şu kasaplar meselesine.Bence bundan sonraki kurban bayramı öncesinde Adana Valiliği, Sağlık Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü, belediyeler, İl Müftülüğü ve Kasaplar Odası bir