Kahramanmaraş'ta çok başarılı işler yapan Doğan İnci, Adana Emniyet Müdürü olarak göreve başladığında, "Adana çalışkan bir müdüre sahip oldu. Hem mahiyetini korur, hemde kentte suç oranının azalması için olağanüstü gayret gösterir" diye düşünenler arasında bende vardım.

Doğan İnci, yaklaşık 3 yıl süreyle Adana'da görev yaptı. Bu süre içinde asayiş olaylarında hissedilir derecede azalma görüldü. Özellikle ruhsatsız silah taşıyanlara yönelik çalışmalarda ele geçirilen ruhsatsız silah miktarıyla Adana bir bakıma Türkiye'de rekor kırdı.

Elbette bunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ruhsatsız silah yakalatanların cezaevine gönderilmesi kararı da etkili oldu.

Çünkü polis, yaptığı operasyon sonunda yakaladığı suçluların tutuklanmasını bekler. Binbir güçlükle suçluları yakalayan polisin, ele geçirilen kişilerin mahkemeden salıverilmesiyle motivasyonu düşüyor, bir sonraki operasyona giderken heyecanı azalıyordu.

Özetle Adana özellikle son zamanlarda ruhsatsız silah, uyuşturucu ve sıcak olaylara yönelik çalışmaları ile bir anda ülkede konuşulan kentler arasında yerini aldı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile yardımcısı Mehmet Sağlam bir kaç kez Adana'ya gelerek bazı operasyonları burada açıkladı. Bunlar bir emniyet teşkilatı için önemli gelişmelerdi.

Bu arada unutmadan, Doğan İnci, makamında şube müdürünü tokatlayan emniyet müdür olarak hafızalara kazındı.
Adana İl Emniyet Müdürü Doğan İnci'den makamında dayak yediğini ileri süren 3. Sınıf Emniyet Müdürü Metehan Muvaffak Yıldız, geçtiğimiz yıl mayıs ayında 3 günlük "İş görmez" raporu aldı; savcılığa başvurup şikayetçi olmuştu.

Hassas Bölgeler Koruma Şube Müdürü Metehan Muvaffak Yıldız, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği, 202323261sayılı soruşturma dosyasındaki ifadesinde olayı şöyle anlatmıştı:

23 Mart günü, saat 15.47 sıralarında Çukurova İlçe AKP binasının koruma kararını imzalatmak üzere elimde klasör ile Adana İl Emniyet Müdürü Doğan İnci'nin makam odasına silahsız olarak girdikten sonra klasörü masasına bıraktım. Makamda konuyu kendisine izah etmeye çalıştığım sırada aniden Yanıma yaklaşma pislik herif, milletten büyük paralar almışsın şerefsiz diyerek önce sol ayağımı tekmeledi. Sonra bir eli ile boğazımı sıkıp, diğer eliyle de çeneme vurdu. Ben ona herhangi bir şekilde fiili karşılık vermedim.

Ben böyle bir şey yapmadım, varsa soruşturun. Soruşturma sonucunda haklılığım ortaya çıkacaktır diyerek odadan çıkmak üzere klasörü alamadan kapıya doğru gittim. Bu arada müdür bey bana hitaben, Ben senin hakkında bir şekilde soruşturmayı açarım ve seni de buradan 34. madde kapsamında gönderirim dedi. Bunun ardından kapıyı açan korumaları ve özel kalem müdürü beni dışarı çıkardılar. Korumaların oradan hızla uzaklaşmamı işaret etmeleri üzerine oradan koşarak ayrıldım. İçeride kalma sürem ancak 5-6 dakikadır."