Son günlerde Adana'da politikadan üniversiteye bir çok skandal olay peş peşe yaşandı.
Asayiş olaylarının, mafya çatışmalarının sıkça yaşandığı Adana'da siyasette de üniversitede de skandallar bitmiyor, biteceğe de benzemiyor.
Bu skandal olayların bir tanesi de Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde yaşandı.
Üniversiteye bir süre önce hem rektör yardımcısı hem de genel sekreter olarak atanmış olan TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın kardeşi, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, Nitelikli Dolandırıcılık suçlamasıyla gözaltına alındı.
Koskoca profesörün, nitelikli dolandırıcılık suçuyla gözaltına alınması bir skandaldır.
İddialara ve basına yansıyan haberlere göre; Cihan Çetinkaya'nın, bir suçlunun serbest bırakılması için Adana Başsavcısının adını kullanarak 3 milyon lira talep ettiği öne sürülüyor.
Suçüstü yakalandığı iddia edilen Çetinkaya, emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Mahkeme, Çetinkaya'ya yurt dışına çıkış yasağı koyarak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Olayın ardından Cihan Çetinkaya, ATÜ Rektör Yardımcılığı görevinden alındı. ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, olayın
doğruluğunu teyit ederek, Çetinkaya'nın üniversitenin adını olaya karıştırmamak için görevden alındığını ve savcılıktan yazının gelmesinin ardından disiplin soruşturması açılacağını belirtti.
Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) şube ekiplerince yakalanarak gözaltına alındıktan sonra sevkedildiği adli makamlarca yurt dışı yasağı konularak salıverilen Cihan Çetinkaya, ise bir açıklama yaparak suçsuz olduğunu savundu.
Tarafsız habercilik ilkemiz gereği Cihan Çetinkaya'nın da açıklamasına yer vermek gerektiğine inanıyorum.
Çetinkaya, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Alparslan Türkeş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Meslek hayatım boyunca akademik etik ilkelere bağlı kalarak ülkemizin eğitimine ve bilimsel gelişimine katkı sunmayı bir görev bildim. Ancak ne yazık ki, son dönemde organize dolandırıcılığın ve bir kumpasın hedefi haline getirildiğim bir süreci yaşamaktayım. 11.03.2024 tarihinde bir araç satın almak isterken "sazan sarmalı" denilen organize bir dolandırıcılık tuzağına düştüm ve 1.5 milyon TL zarara uğradım. Yaklaşık 7-8 ay sonra bu organize çetenin bazı failleri yakalandı ve çete Avukatları beni arayarak mağdur olduğum miktarın anaparasını banka hesabından gönderdi. Olay kapandı diye düşünürken yaklaşık 1 ay sonra şu an Adana 12. Ağır Ceza'da tutuklu yargılanan (2024429 nolu dosyada) bir failin abisi arayıp uzlaşmak için ilave para teklif etti ve şikayetinizden vazgeçerseniz kardeşim daha az ceza alacak dedi. Ben de hukukçu arkadaşlarımla danışarak siber suçlarda görevli bir arkadaşımla beraber yine banka üzerinden parayı almak için maaş müşterisi olduğum bankanın önüne gittiğimde olayın bir tuzak ve kumpas olduğu gerçeğiyle karşılaştım. Hakkımdaki dolandırıcılık iddiaları kesinlikle gerçek dışıdır ve beni karalamaya yönelik bir iftiranın ürünüdür. Bu olay, kişisel ve mesleki itibarımı zedelemek için kurgulanmış bir komployu içermektedir. Konuyla ilgili olarak yetkili mercilere başvurulmuş ve hukuki sürecin başlatılması sağlanmıştır. Adaletin en kısa sürede yerini bulacağına olan inancım tamdır."