"Zamlar geri alınıncaya kadar faturayı ödemeyeceğim."Böyle söyleyen biri vardı.Evinin elektriğinden bahsediyordu.Görüyorsunuz, nasıl bir kararlılık!Herhangi biri değil, malûm.Sayın Genel Başkan.Konunun muhatapları da kararlıydı.Onların elinde kuralların yazıldığı kitap vardı.Hangi durumda ne yapmaları gerektiği belliydi.Kararsız da olsalar, o kitaba uymaları gerekiyordu.Faturayı ödemeyenin elektriği kesilir diyordu oradaki kurallar.Ödemeyen kişi, "çok sayın genel başkan" olursa vaziyet değişir, hoş görülür, mazur bulunur falan yok.Torpil geçilmiyor.En sayın genel başkan sözünün -eri olduğu için- faturayı ödemeyince, görevliler geldi şalteri indirdi.Aradan bir hafta geçtikten sonra fatura ödenmiş.Elektrik tekrar verilmiş.Hani zamlar geri alınana kadardıHiçbir zammı geri alma söz konusu değilken, niye yatırıyorsunuz faturayıBelki de yeğen yatırmıştır.Karanlıkta kalmasına gönlü razı gelmeyen -varsa- kayınbirader de olabilir.Yahut maksat hasıl olmuş, karanlıkta bir görüntü verilmesi yeterli görülmüş mü demeliArdından "Ülkede şu kadar evin elektriği kesik" diye bir cümle kurdu yiğidimiz.O cümle de kurulur kurulmaz 'hükümsüz' hâle döndü.Orada söylediği sayı da yalan çıktı.Hemen suçlama olmasınBelki de yanlış çıkmıştır.Elektrik üzerinden yaptığı, ikinci tutarsızlıktı bu.Üçüncüsüne bakalım.O da elektriği kesik bir evi ziyaret etme projesi.Basitçe 'fikri' deyip geçemeyiz, büyük bir proje.Üzerinde çalışılmış.Emek