Hem soyguncu hem yalancı

Mahallenin kabadayısı, toy delikanlıya bir tabanca satmış. Haddinden fazla para karşılığında aldığı silahla kendini güvende hissetmiş delikanlı.

Fakat bir gün başı derde girip saldırıya uğrayınca kullanması gerekmiş ama o silah elinde oyuncak gibi kalmış, çalışmamış.

Tetiği olmayan bir tabancadan oyuncak bile olmaz.

ABD ile Katar arasındaki ilişkinin yanında bu örnek çok basit kalıyor.

*

Kabadayı "Ben seni herkesten korurum" demiş fakat birileri gelip delikanlıya dayak atınca, kafasını başka tarafa çevirmiş, korumamış.

İşte bu benzetme de pek masum kaldı.


ZULÜM MÜ

Fener Rum Patriği Bartholomeos, Tramp ile görüşmesinde zulüm gördüklerinden bahsetti.

Daha zulmün z'sini söylerken insan biraz utanır!

Ayıptır yahu!

Siz zulüm görmemişsiniz Bay Patrik.

Muhtemelen düzgünce sayı saymayı da bilmiyorsunuz.

Batı Trakya'daki seçilmiş müftünün yerine paralel bir müftü atamayı duydunuz mu hiç

Tanımayıp yerinize devlet tarafından bir patrik mi atandı bu ülkede

Yediğinize içtiğinize karışıp mercimek çorbası yerine kelle paça mı dayatıldı

Yakanıza paçanıza mı karışıldı

Ne yapmak istediniz de engel olundu

Tavuğunuza kışt, kedinize pist diyen mi oldu

İki torba çimento alacağınız zaman alamazsın mı dediler

Sahi, nedir sıkıntınız

"Yıktın perdeyi eyledin viran, koşayım sahibine haber vereyim heman."

*

Kudüs'teki Patrik, Hz. Ömer'in emannamesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a veriyor, bizdeki Tramp'a şikâyet ediyor. (İkisi de Ortodoks.)

Anlaşılan o emannamenin verilmesi yalnızca Netanyahu'ya dokunmamış.


NETO'NUN TABLETİ

"Kudüs'ün 2700 yıl önce Yahudi şehri olduğunu gösteren tableti bize verin."

Bahsettiği tablet İstanbul Arkeoloji Müzesinde. Dediğine göre, zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz'dan istemiş.

O da olmaz demiş. Hâlâ onun peşinde.

Üzülme Neto… O tablet dursun, biz sana son model başka bir tablet gönderelim. İstersen gelişmiş bir bilgisayar bile olur.


DEĞİŞTİRMEK KİMİN HADDİNE

"Güzelliğin on par'etmez

Şu bendeki aşk olmasa

Eğlenecek yer bulaman

Gönlümdeki köşk olmasa…"

Âşık Veysel'in en çok bilinen eserlerinden biridir. Gayet net, açık ifade etmiş büyük usta. Hiçbir karmaşıklık olmayan bu şiirde bile sözleri değiştirmek, affedilmez bir hatadır.