Hakaret şampiyonu "geren bayan"ı da savundu kahramanımız

Ören bayanı bilirdik, bir de "geren bayan" çıktı.Çıkalı çok olmuştu aslında. Fırsat buldukça hakaret ediyordu.Evvelce mahkemeden ceza bile almıştı ama herhâlde daha fazla önde olmak arzusu baskın geldiğinden, ağır bir hakaretle gündemin ilk sırasına oturmayı başardı.Büyük baş, saray, ahır gibi kelimeler kullandı.Kibarlık edip "Hadi o kelimeyi söylemeyelim" dedi ve "büyük baş" ile yetindi.Öküz derse ağır olurmuş!Ne büyük incelik!O hakaret yalnızca bir kişiye değil, onu seven ve destekleyenlere de uzanmaktaydı.Maalesef dışından "hoş olmadığını" söyleyenlerin bir kısmı, o ifadeleri pek sevmiş, içinden desteklemişti.Dışından destekleyenler de vardı tabii.Açık açık savunanlar da."Deyim paylaştı, ne var bunda" diyordu kaşlarını kaldırarak konuşan biri mesela.Deyimmiş!Ben buna ne deyim Allah aşkınaDeyim ile atasözü farkını bilmiyor.Tatyos Efendi'ye başvurmanın vaktidir:"Gamzedeyim deva bulmam Garibim bir yuva kurmam Kaderimdir hep çektiğim İnlerim hiç reha bulmam"Bizim kahramanımızın da çektiği, hep kaderinden.Ama daha çok dilinden.Yanlış konuşmanın bir mertebesi olsa, oranın üstadı seçilir.Eğer atasözü ve deyim paylaşma yarışına girilirse, dilimizde niceleri var.Hiç girmeyelim.Bu ilk yanlışı değil elbette. Son olmayacağını da biliyoruz. Her konuşmasında bolca hata mevcut.Artık tam anlamıyla alışkanlık kesbetti.Mütemadiyen böyle davranıyor. Ne bıktı ne usandı. Yorulma emaresi de yok.Neden böyle yapıyorsun diye gidip sorulsa, ne der- "Mütema" diyen ben değilim, başkası demiştir.Öte yandan cumhurbaşkanına hakareti suç olmaktan çıkarmak için, saz arkadaşlarıyla beraber kanun teklifi veriyor.Teklif metni bile facia.Yabancı dil bilen çoktur içlerinde ama bir de Türkçe bilen biri olsaydı da o metni doğru