Yerli malı haftasını bu sene Kaynarca'da Şehit Ömer Akkuş Anadolu Lisesinde kutladık. Öğrenciler elma, ayva, armut, kuru incir, üzüm getirmemişlerdi. Pasta börek yapan da yoktu.
Bizim bildiğimiz usul öyleydi ama artık başka türlü.
Öğrencilik yıllarından bu yana yerli malı haftası kutlamalarına katılmış değildik.
Aradan geçen yıllar içinde köprülerin altından çok sular akmış, üstünden çok yolcular geçmiş.
*
Veri merkezleri ve insansız hava araçları gibi yüksek teknoloji cihazları üreten İnterData firmasının Genel Müdürü Kahraman Gündüz ve TYB Sakarya Kurucu Başkanı Fahri Tuna ile gittiğimiz okuldaki salonda masa üstünde koca bir SİHA vardı.
Giderken yüksek arabanın bagajına SİHA'yı zor sığdırmıştık.
*
Kaynarcalı gençlerin, yerli üretim savunma sanayii ürünleri hakkında sordukları sorular, ülkenin geleceği adına son derece ümit vericiydi.
Nasıl çalıştığı, nasıl üretildiği, nelere dikkat edildiği, hangi anlayışla çalışıldığı, geçmişle bugünün mukayesesi ve geleceğe dair bakış…
Bu yüksek teknoloji ürünlerinin ne kadar zamanda üretildiği, ülkemize katkısı, potansiyelin ne olduğu…
Bir zamanlar hiçbir savunma ürünü üretmemize izin vermeyenlerin bugünkü tepkileri…
*
Velhasıl memleketin bir şehrinin, bir ilçesinin, bir okulunda, ülke meselelerine bu kadar yakından ilgi duyan gençlerin varlığı, inanın çok hoş geldi.
Onlar da bize hoş geldiniz demişlerdi.
Tekrar edeyim, asıl hoş gelen o gençler ve onların öğretmenleridir, anne babalarıdır, dedeleri nineleridir. Var olsunlar.
*
Programdan sonra direksiyonu Şeyh Muslihiddin Camiine çevirdik.
Bölgedeki en eski Osmanlı eseri.
1486 tarihli muhteşem bir cami. Görüp de hayranlık duymayacak bir kişi bile bulunamaz.
Çantı sistemiyle inşa edilmiş ender örneklerden biri. Tamamen ahşap ve yapımında çivi kullanılmamış. Yapımında ve yenilenmesinde emeği geçenlere minnet duyduk.
Ve duyduk ki yaptıran Fatih Sultan Mehmet'in mimarlarından ve Sultan II. Beyazıt'ın kıssahanı Muslihiddin Mustafa ise, yenilenmesine vesile olan da Mustafa İsen'dir.
EK SAVUNMA
Son zamanlarda gündemi meşgul eden konularla kafasını meşgul eden ozanımız Osman Gazi Turaç, hissiyatını mısralara dökmüş ve bir "Ek savunma" yazmış.
Bakalım neler demiş, hâkime nasıl seslenmiş…
*
On sekizde Dârülfünûna girdim/ Diploma almaktı sadece derdim/ Salkım yiye yiye talkını verdim/ Zekâmızı fark ettiler efendim

3