Çarşıda işler çok fena karışacak

Kemal arkadaş, kürsü ve mikrofon görünce coşuyor. Yine öyle oldu. Yol arkadaşlarına, bir anlamda yoldaşlarına seslendi. "Ya benle beraber olun, adaylığımı destekleyin yahut yolumdan çekilin." Bir anlamda yoldaşları nasıl tepki verdi Adam haklı diyen var. Kıs kıs gülen var. Tek kıs ile yetinen gırla. Onunla kendini bütünleşmiş hissedenler ise "Coştun yine deli gönül, sular gibi çağlar mısın" modunda. Koca kitle tabii. Nereden baksan yüzde 25 civarı. Dört kişiden biri eder. 'Her' değilse de... Her türlü düşünen çıkacaktır. Ancak, kitle o kadar geri planda kalır ki o cenahta, Kemal arkadaşın ifadesiyle günü gelince tıpış tıpış sandık başına gider, efendice oyunu verir cümlesi. Ötesine karışmak haddine miKahvede, barda, trende, vapurda, yolda, izde herkes istediği gibi konuşabilir, zararı yok. Aksine faydalı. Demokrasi "içselleştirilmiş gibi" bir görüntü çıkar ortaya. Her ne kadar gerçekle bir alakası bulunmasa da. Algı başta gelir ne de olsa. Kitlenin durumu böyle. En öndeki isimlerden gelen tepki önemli. Oraya bakmak lâzım. O isimlerden en isteklisi (hani kendisi bir makama talip olmayan, asla ben adayım diye ortaya çıkmayan... Kara Murat değil nitekim, bizzat Fatih 2.0))) ne demiş, ne yapmış, ona dikkat edelim. Bildiniz, yüzünde rabbiyessir görünen.İşte o bir anlamda yoldaş, sonunda "Benim adayım, partimizin genel başkanı" buyurmuştu. Yarım ağız ifadeye en has örnek gösterildi.Öyle dedikten sonra hiç yerinde durmaz oldu. Bir orada, bir şurada. Lakin hiç burada (İstanbul'da) değil. Şimdi Karadeniz fethine girişti. Tutabilene aşk olsun. İyi ki Trabzonspor şampiyon oldu. Adeta koş gel, coş gel dercesine. (Çok yaşa Selami Fersoy)Trabzon için vesile tamam da diğer şehirler Rize'ye iki yıl önceden verilmiş sözü varmış. Diğerleri