Her yılın sonunda yeni bir yıla girerken geçmiş yılın toplu bir değerlendirmesini yapmak gelenektendir. Biz de 2025 yılının son günlerini yaşadığımız bugünlerde, bu geleneğe uyup geçmiş yılla ilgili ekonomi-politik değerlendirmeler yapmak istiyoruz.
Öncelikle "Ülkemiz ve halkımız için 2025 nasıl bir yıl oldu" diye sorgularsak en özlü ifade herhalde "zor ve zorlu yıl" olacak. Gerçekten de halkın büyük çoğunluğu için 2025 pek çok yönden güç bir yıl oldu.
19 MART OLAYIYılın en önemli siyasal olayı; İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı ve ana muhalefet CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile birçok çalışma arkadaşının tutuklanmasıydı. Ayrıca yine CHP'den Adana ve Antalya Büyükşehir Belediye başkanları başta olmak üzere çok sayıda muhalif belediye başkanı, meclis üyesi ve bürokratın da tutuklandığı göz önüne alındığında; yaşanan sürecin önemi ve boyutları daha iyi kavranır.
Yaşandığı tarih dikkate alınarak kısaca 19 Mart olayı diye anılan bu gelişmeler, bizce yılın en önemli siyasal kırılmasıydı. Öyle ki Cumhuriyetin kurucu, ülkenin birinci partisinin kurumsal kimliğine, genel merkezineörgütlerine, yerel yönetimlerine ve yöneticilerine yönelik büyük bir siyasalyargısal kuşatma yaşanıyordu.
DEMOKRASİ MÜCADELESİKuşatmanın temel hedefinde, ülkenin en büyük metropolünün büyük oy farkıyla seçilmiş belediye başkanı vardı. Üstelik bu başkan 15.5 milyon yurttaşın oyuyla partisinin cumhurbaşkanı adayı olmuştu. Aslında iktidar çevrelerinin bu adaylıktan rahatsız oldukları ve İmamoğlu'nun aday olmasını istemedikleri biliniyordu. Bu siyasi hamleler, başta İstanbul Saraçhane'de olmak üzere ülke ölçeğinde büyük bir demokrasi mücadelesini de beraberinde getirdi.
İktidarın muhalefete yönelik siyasi hamleleri yalnızca bunlarla da sınırlı değildi. Aynı zamanda ana muhalefet partisi CHP'nin kurumsal kimliği de bir anlamda ablukaya alındı. Siyasal kuşatma, ülke ölçeğinde muhalif belediyelerin mali açıdan silkelenmesine kadar uzandı.
EKONOMİK SORUNLARSiyasal gelişmelerin dışında ekonomi alanında yaşanan olumsuzluklar da 2025'e damgasını vurdu. Gelir dağılımı daha da bozuldu. Başta emekçiler ve emekliler olmak üzere, toplumun dar gelirli kesimleri için geçim kaygısı ağırlaştı. Büyük bir gelir adaletsizliği yaşandı. Ekonomik ve sosyal sorunlar tüm ağırlığıyla yurttaşın günlük yaşamına damgasını vurdu. Toplumda yoksullaşma daha da arttı.
Enflasyon rakamları yıl boyunca ekonomide en çok tartışılan konu oldu. Dar gelirli yurttaşın geçim kaygısı toplumun büyük kesimine yayıldı. Başta gıdada ve tarımda olmak üzere sorunlar daha da ağırlaştı. Halkın önemli bölümü günlük geçim burgacında adeta kıvranmaya başladı!
YILIN KAHRAMANLARIBunca ağır ekonomik soruna karşın binbir güçlükle ayakta kalmaya çalışan dar gelirli insanları, ekonomide yılın kahramanları olarak düşünüp değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Gerçekten onlar geçim cambazlıkları ile kendi ailelerinin ve toplumumuzun görünmeyen kahramanlarıdır. Özellikle en alt gelir grubunu oluşturan emeklileri bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor.

3