Bir zamanlar yereli güçlendireceğiz, yereli daha çok yetkilendireceğiz diyerek iktidara gelenler, son dönemde tam tersi işlere yöneliyorlar. Ana muhalefet CHP'nin konuyla ilgili raporunda vurgulandığı gibi, yapılan uygulamalarla, "yerele, yerel demokrasiye darbe vuruluyor". Özellikle muhalif yerel yönetimlerin ve belediye başkanlarının üstünde "Demokles'in kılıcı" gibi sallanan iktidar kuşatması, son günlerde ağırlaşarak sürüyor. Muhalif başkanlar ve belediyeler "mali silkeleme"den sonra şimdi de "yetki budaması" ile karşı karşıyalar.
DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜBütün bunları düşünmemizin ve yeniden gündeme getirmemizin nedeni, "8 Kasım Dünya Şehircilik Günü". Kentlerin ve kent yaşamının giderek daha çok öne çıktığı günümüz koşullarında, bu anlamlı günü önemsiyoruz. Şehircilik Günü'nün 1949 yılına ve Arjantin'e uzanan bir geçmişi var. Buenos-Aires Üniversitesi Profesörü Carlos Maria della Paolera'nın öncü girişimi ile kutlanmaya başlıyor. Kent ve kentli sorunları öne çıkarılıyor. Bu bağlamda, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu 6-7-8 Kasım tarihlerinde Bursa'da yapılıyor. Bu yılki kolokyumun teması "Değişimin Eşiğinde". Aslında bu tema kent yaşamının ne denli değişimle iç içe geçtiğini ortaya koyuyor. Ancak siyasi iktidarın günümüzdeki tutumu ve anlayışı, bu temaya ve dünyada yaşanan gelişmelere o kadar uzak ki... Doğrusu ülkemiz, kentlerimiz ve kent yönetimlerimiz adına üzülüyoruz.
KENTLER CEZALANDIRILMAMALIKent yaşamının modernleşmesi ve yeni ihtiyaçları karşılaması bakımından kentlerin, kent yönetimlerinin sahiplenilmesi gerekiyor. Bunun için de en başta merkezi ve yerel yönetimler arasında sıkı bir dayanışmaya ve işbirliğine ihtiyaç var. Oysa ne görüyoruz, günümüzde tam tersi gelişmeler yaşanıyor. Yerel yönetimler mali açıdan silkeleniyor. Kamu hizmetini aksatacak biçimde belediyelerin bütçe dengeleri altüst ediliyor. Bundan da en çok muhalif belediyeler ve başkanlar etkileniyorlar. Görevlerini, hizmetlerini yapamaz, hatta çalışanlarına maaş ödeyemez hale geliyorlar. Bu da sonuçta o kentlerin ve kentlilerin cezalandırılması anlamına geliyor.
YERELE YETKİ BUDAMASI MIMali kuşatma ve silkelemeden sonra şimdi de yerele yönelik "yetki budaması" gündeme geliyor. Dünya yereli güçlendirirken bizde tam tersine yerelin yetkileri tırpanlanmaya çalışılıyor. Bu konuda iktidar çevrelerinin hazırlık yaptıkları ifade ediliyor. Tabii bütün bunlarda en önemli neden ve gerekçe olarak başta büyük kentler olmak üzere ülkenin belli başlı kentlerinin yönetimlerinin muhalefete geçmiş olması görülüyor. İktidar, 31 Mart yerel seçimlerinde kaybettiği kentlerin yönetimlerinin elini kolunu bağlayarak siyasi rövanş almaya çalışıyor. Ama bu arada olan, bu tercihleri yapmış olan kentlere ve yurttaşlara oluyor.
MERKEZ-YEREL İŞBİRLİĞİGünümüzde yaşanan ağır kent sorunlarının üstesinden ancak merkez-yerel işbirliği ile gelinebilir. Dolayısıyla yereli silkelemek, tırpanlamak, darbe vurmak ve cezalandırmak yerine; tam tersine, güçlendirmek, desteklemek ve yetkilerini artırmak gerekiyor. Biz, "Dünya Şehircilik Günü"nde, bir kez daha, başta siyasetçiler olmak üzere herkese çağrıda bulunmak istiyoruz. Kentlerde yaşanan sorunları aşmak için iktidarıyla, muhalefetiyle, merkezi ve yerel yönetimleriyle tüm kesimleri işbirliği yapmaya çağırıyoruz.
***
Korumacılık ve Tarihe Saygı ÖdülleriDünya Şehircilik Günü'nde ve haftasında, korumacılık yaklaşımı ile tarihe saygı anlayışı öne çıkıyor. oğunlukla hemen her şeyin ticari kaygılarla değerlendirildiği ve yok edildiği günümüz koşullarında, biz bunları önemli birer kent değeri olarak görüyoruz. Bu bağlamda, bu yıl 21. kez verilen "Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri"ni önemsiyoruz. Ödül kazanan hemşerilerimizi içtenlikle kutluyor, bu anlamlı değerlendirmenin ve ödüllendirmenin daha uzun yıllar sürmesini diliyoruz.
BİR İZMİR GELENEĞİYanlış anımsamıyorsak Ahmet Pirişta'nın başkanlığı döneminde İzmir'de başlayan bu uygulama, birçok kente de örnek oluşturuyor. Mekân ödüllendirmelerinin yanı sıra proje, çalışma ve okul ödüllendirmelerini de içeren bu değerlendirmeler, aynı zamanda koruma kültürünü yaşatıyor ve yaygınlaştırıyor. Kendisini sevgiyle ve özlemle andığımız rahmetli Ahmet başkanın bir başka önemli çalışması da kente katkıda bulunmuş değerli isimlerin, yaşadıkları yerlere anı plaketlerinin çakılmasıydı. Biz de o dönemde, aile büyüğümüz gazetecimizah yazarı Burhan Esen'in anı plaketini, dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Şebnem Tabak'ın da katıldığı bir törenle Karşıyaka'daki evine çakmıştık.
KORUMA BİLİNCİ VE KÜLTÜRÜBunlar İzmir'in güzel gelenekleri ve uygulamalarıdır. ağdaş ülkelerde ve kentlerde, bunlara benzer pek çok uygulama vardır. Bu uygulamaların diğer kentlerimizde de yaygınlaşmasını ve yeni-farklı örneklerle zenginleştirilmesini bekliyoruz. Böylesi etkinlikler, kentlerin yaşam kültürünün ve anılarının korunması adına anlamlı ve güzel işlerdir. Okulları ve öğrencileri kapsaması da gelecek adına umut vericidir. Kentlerin tarihi mirasına sahip çıkılması, koruma bilincinin yaygınlaştırılması anlamlıdır, önemlidir.

2