'Metal fırtına'

Türkiye'nin emek tarihinde metal emekçilerinin çok ayrı bir yeri vardır. İşçi sınıfının mücadele tarihinin en önemli sayfalarını, metal emekçilerinin başını çektiği mücadeleler oluşturur. Birçok önemli grevin ve direnişin altında, onların emeği, alın teri, sınıf bilinci ve mücadele azmi vardır.

Bunun elbette çok değişik nedenleri var. Ama bizce en önemli neden metal işkolunun taşıdığı özelliklerdir. Bu işkolu görece en nitelikli ve eğitimli emekçileri barındırır. ünkü yapılan üretimin nitelikleri de bunu gerektirir. Bu bağlamda, metal-maden işkolu da doğrusu "metal fırtına" kavramını sonuna kadar hak eder.

KAVEL'DEN GÜNÜMÜZE

Metal işçilerinin mücadeleleri nice romanlara, öykülere ve şiirlere konu olmuştur. Bunlardan en çok bilineni ve unutulmayanı da ünlü Kavel direnişidir. Ne zaman emek mücadelesinden söz açılsa, bizim de belleğimizde o anlamlı dizeler ses bulur. Şiirin coşkusu adeta bir çağlayan olup bilincimizden yüreğimize akar...

Emeğin ölümsüz şairi Hasan Hüseyin Korkmazgil, ne de güzel anlatır dizelerinde Kavel direnişini: "İşime karım dedim, karıma Kavel diyeceğim./Ve soluğum tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada,

Güneşe karışmadıkça etim/Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyeceğim..."

KEMAL TÜRKLER VE MADEN-İŞ

Metal işçilerinin mücadele tarihinde, DİSK'in kurucu genel başkanı Kemal Türkler'in ve yine DİSK'i oluşturan sendikaların en önde geleni Maden-İş'in önemli payı vardır. Bilindiği gibi 12 Eylül öncesi dönemde Türkler, faşist katiller tarafından vurularak öldürülmüştü.

Biz Kemal Türkler'i ilk kez İbrahim Güzelce ile birlikte, 1975 yılı eylülünde, DİSK tarafından İzmir Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen "Demokratik Hak ve Özgürlükler Mitingi"nde görmüş ve dinlemiştik. Sonra da hemen her yıl kitlesel 1 Mayıs kutlamalarında can kulağıyla dinledik. Onun emek ve emekçi açısından ne denli önemli bir sendikal önder olduğuna, eski bir DİSK üyesi olarak hep tanık olduk. Bizce, 15-16 Haziran ve DGM direnişleri başta olmak üzere geçmişteki birçok emek hareketinin öncüleri metal işçileri, Maden-İş ve Kemal Türkler'di.

'...SIRA MESS'TE'

DİSK'in öncülüğünde, 1976 yılında, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ne (DGM) karşı yapılan direnişin başarıya ulaşmasında metal işçileri ve onların örgütleri önemli rol oynamıştı. Ülkemizde siyasal bir konuda işçi sınıfı ön almış, ağırlığını koymuş ve sonuca ulaşmıştı. Emek ve demokrasi güçleri için tehlike olarak görülen DGM'ler engellenmişti.

Emek hareketinin ve metal işçilerinin o yıllardaki bir başka büyük mücadelesi de işkolu düzeyinde MESS'e karşı verilen hak mücadelesiydi. O yılların unutulmaz "DGM'yi ezdik, sıra MESS'te" belgisi, hâlâ belleklerdedir. Hiç unutmam, o dönem, yaşadığımız kent İzmir'in birçok emekçi semtinde ve ülkenin daha pek çok yerinde, grevci işçilerle dayanışma etkinlikleri yapılmıştı.

GÜNÜMÜZDE METAL İŞKOLU

Bütün bunları yeniden anımsamamıza ve ülkemizin emek tarihinde neredeyse yarım asra uzanan bir zaman yolculuğu yapmamıza, bugünlerde metal işkolunda yaşanan gelişmeler neden oldu. Metal işçileri yine zorlu bir sözleşme dönemine hazırlanıyor. MESS ile işkolunda örgütlü sendikalar arasında başlayan görüşmeler 155 bin işçiyi kapsıyor. İşçileri aileleri birlikte düşündüğünüzde konunun önemi ve büyüklüğü daha iyi anlaşılıyor.