İktidar, İzmir'e kör ve sağır!

Ülkemiz genel anlamda zor ve zorlu bir dönemden geçiyor. Başta siyasal ve toplumsal gerginlikler olmak üzere, pek çok sorun halkı olumsuz etkiliyor. Ekonomik-sosyal sorunların dayanılmaz ağırlığı, yurttaş çoğunluğunun günlük yaşamını adeta bir cendereye dönüştürüyor. Bütün bu olumsuzluklara bir de kentsel sorunlar eklenince, özellikle büyük şehirlerde yaşam çekilmez hale geliyor. İnsanımızın endişeleri, mutsuzluğu ve keyifsizliği giderek artıyor. Bu olumsuzluklardan "muhalif kent" olarak tanımlanan İzmir de doğrusu bolca nasibini alıyor!

İZMİR'İN KENTSEL SORUNLARI

İzmir ve İzmirli, başta su sıkıntısı, çöp sorunu, körfez kirliliği ve ulaşım gibi alanlarda olmak üzere birçok kentsel sorunu yoğun olarak yaşıyor. Merkezi iktidarın muhalif başkanlarca yönetilen kentlere yönelik olumsuz tutumu, en çok İzmir'de kendini hissettiriyor. İzmirli bu ülkenin adeta ikinci sınıf vatandaşıymış gibi işlem görüyor. Oysa İzmir "kurtuluşun ve kuruluşun kenti"dir. Hayatın pek çok alanında bu ülkenin öncü kentidir. Bu bağlamda göz bebeği gibi korunması ve üzerine titrenmesi gereken bir kenttir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı güzel İzmir; doğrusu böylesi kentsel sorunlarla birlikte anılmamalıdır. Bu durumdan İzmirliler olarak büyük üzüntü duyuyoruz.

SU VE ÖP İVEDİ SORUN

Kentin güncel-temel sorunları arasında çöp konusu ve su sıkıntısı başı çekiyor. Kentin merkezi semtlerinde oluşan çöp yığınları, sıcak havanın da etkisiyle çevresine koku ve tehlike saçıyor. Bu durumdan en çok da esnaf şikâyetçi. Ayrıca merkezi semtlerde su kesintisi de sürüyor. Barajlar ve su kaynakları DSİ'nin sorumluluğundadır. İzmir'in su ihtiyacına merkezi yönetim tarafından hızla çözüm bulunmalıdır. öp sorunu, Harmandalı'nın kapatılmasından ve merkeze yakın yeni çöp döküm alanı-bertaraf tesisi oluşturulamamasından kaynaklanıyor. Uzak alanlara çöp transferi ilçe belediyelerini zorluyor ve çalışmaları aksatıyor. evre Bakanlığı'nın yerel yönetimle işbirliği yapması ve ortaklaşa yeni çöp alanları oluşturulması gerekiyor.

KÖRFEZ TEMİZLİĞİ

İzmir'in bir başka temel sorunu körfez kirliliğidir. Hem var olan kirliliğin giderilmesi hem de sanayi tesislerinden körfeze kirli su verilmesinin önüne geçilmesi için, ilgili kamu kuruluşlarınca etkin bir denetim ve cezalandırma yapılmalıdır. Körfez çamurunun temizlenmesi ve körfezin sağaltımı için, merkezi ve yerel yönetim arasında güçlü bir işbirliği gerekiyor. Bu meseleler, yerel yönetimin olanakları ile çözülemeyecek derecede önemli ve büyük sorunlardır.

İZBAN VE 2. EVRE YOLU

Okulların açılması ile birlikte İzmir'in şehir trafiğindeki sıkıntı daha da arttı. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafik tam anlamıyla kilitleniyor. İZBAN, merkezi yönetime bağlı DDY ile İzBB ortaklığında gerçekleştirilmiş örnek bir proje. Ama DDY üstlendiği yatırımları ve yenilemeleri yapmadığı için, aksamalar ve sıkıntılar giderek artıyor. 90 dakika yükünün yalnızca belediye tarafına kaldığı gerekçesiyle, İZBAN'dan uygulama kaldırıldı. Olan bu olanaktan yararlanan dar gelirli İzmirliye oldu. Ulaşım sorununun çözümü için, İZBAN'ın hızla iyileştirilmesi ve 2. çevre yolunun gerçekleştirilmesi gerekiyor. Merkezi iktidar, bu ivedi konularda, yerel yönetimin ve İzmirlinin taleplerine gözlerini kapamamalı ve kulağını tıkamamalıdır. İzmir'e, İzmirliye destek olunmalı; kentin sorunlarının çözümü için yerel yönetimlerle işbirliği yapılmalıdır.

***

9 Eylül kutlamaları

9 Eylül kutlamaları, yalnızca İzmir ve İzmirli için değil, bütün ülkemiz -halkımız için büyük anlam taşır. ünkü 9 Eylül, yalnızca İzmir'in değil bütün ülkenin kurtuluşudur. Aynı zamanda yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinin başlangıcıdır. 9 Eylül'ün bir başka tarihsel anlamı da Cumhuriyetin kurucu partisi CHP'nin resmi kuruluş yıldönümü olmasıdır. Ülkede yaşanan siyasal gerginlikler ve Balçova'da karakola yapılan silahlı saldırıda iki polisin şehit olması, bu yılki 9 Eylül kutlamalarını olumsuz etkiledi. Başta konserler olmak üzere bazı etkinlikler iptal edildi. Ayrıca 9 Eylül kutlamaları, iktidara ve muhalefete mensup siyasetçiler arasında atışmalara da yol açtı.

HALKLA BİRLİKTE KUTLANMALI

Aslında İzmir'de yapılan 9 Eylül kutlamalarının çok köklü ve güçlü bir geleneği var. Örneğin biz 1970'li yıllardaki kitlesel ve görkemli kutlamaları anımsıyoruz. Bu kutlamalara partiler, odalar, dernekler, çeşitli meslek grupları aktif olarak katılırdı. 9 Eylül kortejleri renkli görüntülere sahne olurdu. Bizim de gençlik yıllarımızdan tanıdığımız kurtuluş savaşı kahramanı Alaybeyli Bombacı Ali avuş, Karşıyaka'da ve İzmir'de 9 Eylül kutlamalarının simgesiydi. Yalnızca merkezi kutlamalarla yetinilmez, halkın doğrudan düzenlediği farklı etkinlikler de yapılırdı. Örneğin Kemeraltı'nda, Hür Efe gazetesini çıkaran Ödemişli gazeteci büyüğümüz rahmetli Şeref Üsküp tarafından, yine rahmetli dostumuz Sancar Maruflu'nun desteğiyle efelerin, zeybeklerin katıldığı kutlama yapılırdı. Eski Karşıyakalılar bilir, o yıllarda Bostanlı sahilinde örçil Ahmet'in yeri vardı. Burada da her 9 Eylül'de ve 29 Ekim'de davullar çalınır, efe-zeybek oyunları oynanırdı.