Kış mevsimi kendini hissettirmeye başladı. Kış mevsiminin oldukça zor ve zorlu koşulları var. Öncelikle ısınma ve giyinme giderleri dar gelirli ailelerin belini büküyor. İçinde bulunduğumuz koşullarda elektrikle ısınmaya çalışmak, aile bütçeleri açısından başlı başına bir yıkım haline geliyor. Bunun en önemli nedeni elektrik faturalarının kabarıklığı olacak.
EGE'NİN 'ASFALYASI'İzmir ve Ege dolaylarında elektrik sigortasına "asfalya" denir. Elektrik sigortası attığı zaman, İzmirli ve Egeli hemşehrilerimiz "asfalya attı" derler. Günlük yaşamın içinde, "asfalyası atmak" deyimi de vardır. Bu deyim, insanların sinirli halini ifade eder. Günümüzde yaşanan onca sıkıntı, sorun ve pahalılık içinde doğrusu asfalyası atan atana! Yurttaşın hayat pahalılığını, gerçek enflasyonu çarşıda, pazarda iliklerine kadar hissettiği bugünlerde asfalyalar nasıl atmasın! Asfalyaları attıran sorunlar içinde elektrik, doğalgaz gibi enerji faturaları başı çekiyor.
ZAMLI ELEKTRİKEnerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) aldığı kararla 2026 yılında mesken abonelerinin yıllık elektrik tüketim limiti 4 bin kWh olarak belirlendi. Buna göre, bugün 984 TL olan bir elektrik faturası yeni düzenleme ile 1935 TL'ye yükselecek. Yani yüzde 97 oranında zam gelecek. Yaklaşık 2.5 milyon abone bu değişiklikten olumsuz etkilenecek. 2026 yılında ortak elektrik kullanım sayaçlarının da devasa bir zamla karşılaşacağını vurgulayan CHP'nin enerji bakanlığından sorumlu genel başkan yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, zamdan etkilenecek hane sayısının 7 milyon, kişi sayısının ise 21 milyon olacağını vurguluyor. Yavuzyılmaz'a göre; "AKP'nin insan haklarına aykırı bu elektrik zammı, bebeğiyle, genciyle, yaşlısı ve hastasıyla 21 milyon vatandaşı daha çarpacak!"
ZOR VE ZORLU KIŞElektrikteki devlet desteği limitinin, 1 Ocak'tan itibaren 4 bin kWh olarak uygulanmasını değerlendiren Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler de konuyu şöyle yorumluyor: "Limit düşüşü, zam niteliğindeki artışların sorumluluğundan kurtulmak anlamına geliyor. Zam zembereği otomatikleştirildi. Belki kimse zam yaptık demek zorunda kalmayacak ama faturaya yansıyan gerçek gizlenemeyecek. İnsanlar mum ışığında oturmaya zorlanıyor". Soruna neresinden bakarsanız bakın, nasıl yaklaşırsanız yaklaşın; sonuçta olan abonelere yani vatandaşa olacak. Anlaşılan o ki hepimizi zorlu bir kış mevsimi bekliyor. Sözün özü; Egelilerin asfalyaları atacak, yurttaşları da elektrik çarpacak! İşte bu nedenle, biz de yurttaşı elektrik çarpmasın, Egelinin asfalyası atmasın diyoruz.
***
'Hoşça Kal Midilli!Değerli dostumuz Kemal Anadol tecrübeli bir siyasetçi olduğu kadar, aynı zamanda önemli bir düşün ve kültür insanıdır. ok sayıda kitap yayımlayan Anadol'un özellikle romanlarının her biri seçkin edebiyat eseridir. Siyasetten uzak kaldığı dönemlerde çok iyi romanlar yazan Anadol'un bu yönünü, doğrusu biz daha çok sever ve önemseriz. Anadol'la siyasal mücadelelerin dışında ortak bir başka yönümüz de Ege sevdası ve barış mücadelesidir. Halen Foça'da yaşayan Anadol'la, bir zamanlar Türklerin ve Rumların birlikte yaşadıkları Kozbeyli köyünde komşuluğumuz da vardır.
ADALAR DENİZİalışkanlığına ve üretkenliğine her daim gıpta ettiğimiz Kemal Bey, bugünlerde Yakın Kitapevi'nden yeni bir kitap daha çıkardı; "Hoşça Kal Midilli". Romanda, gerçek kişiler Melahat Aksoy ve Kapakçı İzzet / Lefteris'in yaşamları anlatılıyor. Onların yaşadığı 20. yüzyıl başlarından ortasına kadar geçen dönemin Midilli'si anlatılıyor. Kitap, bizim de sıkça gözlediğimiz, özellikle uzun yaz gecelerinde Kozbeyli'den görülen Midilli'nin adeta göz kırpan ışıklarını anlatan dizelerle başlıyor. Anadol, 2013 yılının temmuz ayında Kozbeyli'de yazdığı dizelerde Midilli'ye şöyle sesleniyor: "Gece yarısından sonra / İnsanı baştan çıkarma / Gemilerin arkasından / Göz kırpıp durma bana"
BARIŞ MÜCADELESİGeçmişte rahmetli Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal'ın başkanlığını yaptığı Türkiye - Yunanistan Barış Dostluk Derneği'nde birlikte üye olduğumuz ve çalışmalar yaptığımız Kemal Anadol; yıllarca cezaevinde birlikte kaldığı barış davası sanıklarını da unutmamış. ok anlamlı bir sunuyla kitabını "Türkiye Barış Derneği davasında 12 Eylül faşizmine teslim olmayan ve bedel ödeyen arkadaşları"na adamış... İzmir Fuarı'nın genel müdürlüğünü yaparken düzenlediğimiz İEF'lere ve turizm fuarlarına, başta Midilli olmak üzere, Ege adalarından katılımı önemser ve özendirirdik. O yıllarda adalardaki iktisadi kuruluşların temsilcileri ile dostluklar oluşturmuştuk. Abdi İpekçi Barış ve Dostluk ödülünü kazanan, Egeli TürkYunan ocukların Barış Buluşması'nı da yıllar önce düzenlemiştik.

11