İktidar Müslümanlarına yalan sevap mı

İbrahim Kiras'ın bir köşe yazısında kavramsallaştırdığı "İktidar Müslümanlığı" tabiri bu yazıya çok yakışacak. Zira içinde inanan insanların da yer aldığı bazı negatif durumları eleştirirken 'dindar' ya da 'Müslüman' kelimelerini kullanmak çok şık durmuyordu.

Şimdi esas meseleye geçebiliriz Malum, 9 Nisan'da

Türkiye ile İsrail arasındaki ticarete yönelik tepkilerin ardından Ticaret Bakanlığı, saldırıların 186'ncı gününde; 54 ürün grubunda İsrail'e ihracatın kısıtlanacağını açıkladı. Yedi aydır İsrail Gazze'de kadınları, çocukları ve topyekun sivilleri katlediyor ve biz sadece seyrediyoruz. Kuşkusuz sadece seyretmekle kalmadık, İsrail'e demir-çelik, çimento, benzin, uçak yakıtı, bilumum kimyasal maddeler, dikenli teller göndererek katliam çetesine kelimenin tam anlamıyla büyük bir kıyak yaptık. Çok geç olmakla birlikte doğru bir karar

KARAR gazetesi tam yedi aydır bu 'utanç gemileri'nin durdurulması için ısrarla manşetler atarak iktidarı uyarma görevini yerine getirmeye çalıştı. Kuşkusuz bu mücadelede gazeteci Metin Cihan'ın taktide şayan gazeteciliğini özellikle alkışlamak gerekiyor.

İsrail Gazze'de soykırım yaparken, bu utanca sessiz kalmayan dünyanın vicdanlı insanları Amerika'dan Avrupa'ya ve dünyanın farklı coğrafyalarına kadar pek çok yerde protestolar yaptılar, katliamı lanetlediler, Ortadoğu ülkeleri hariçTürkiye'de ise iktidarın ilk günlerde yaptığı miting hariç, ciddi protestolar maalesef yapılmadı. Gerçi üç gün önce Taksim'de 'utanç gemileri'ni protesto eden gençler tartaklandı, yerlerde sürüklendi ve başörtülü kızlara ters kelepçe takılarak gözaltına alındı.

Gazze'de yaşanan insanlık dramına rağmen, iktidarın sanki hiçbir şey olmamış gibi 186 gün boyunca İsrail'le ticareti sürdürmesi hepimizin yüzünü kızartan bir durumdu ama daha vahim olanı, 'utanç gemileri'ni eleştiren herkesin bizzat iktidar ve iktidara iliştirilmiş medya tarafından adeta 'terörist' ve 'hain' olarak yaftalanmasıdır.

Günlerce "Mesele Gazze değil", "İsrail'e ticaret yapılıyor yalanı" diye başlıklar attılar. Hatta öyle ki bizzat iktidarın Ticaret Bakanı Ömer Bolat, katıldığı bir televizyon programında

Türkiye'nin ve hükümetin, sürekli olarak İsrail ile ticaret yapma suçlamaları ile sıkıştırılmak istenmesinin, bazı marjinal siyasi unsurların ve terör örgütlerinin sahte hesaplarıyla yapılan itibarsızlaştırma çalışmaları olduğunu, hatta İsrail istihbaratının da bazı dezenformasyon bilgileri sızdırarak, bunu yaptırmaya çalıştığını anlattı.

Ne hikmetse aynı programda, TUİK verilerindeki jet yakıtını görmezden gelen Bakan Bolat, "Jel yakıtı ve çakmak gazı"