Taliban yasası iyi gol oldu!

Bu ülkede hukuksuzluklar, yasaklar, özgürlüklere yapılan baskılar konusunda yazı yazmaktan o kadar yorulduk ki iktidarın yeni "sansür yasası", bir başka deyişle "Taliban yasası" konusunda yazı yazmak hiç içimden gelmiyor.Galiba bu ülkede özgürlüklerin kaderi hiç değişmeyecek, 25-30 yıl önce de yasakları, özgürlüklerin üzerindeki baskıları yazmıştık, bugün de aynı şeyleri yazıyoruz. Sanmıştık ki AK Parti iktidarıyla artık bu çağdışı yüklerden kurtulup, tıpkı demokratik toplumlarda olduğu gibi normal insani standartlara kavuşacağız. Aslında AK Parti iktidarı ilk on yılında önemli demokratik adımlar attı ve hepimizi umutlandırdı.Ancak sonrasında gördük ki bu iktidar geçmişteki bütün iktidarlara rahmet okutacak yeni yasaklar icat etti ve halen de yenilerini bulmaya devam ediyor.Böylesine umutsuz bir ortamda yeni 'Taliban yasası' ile ilgili yazı yazmanın bir anlamı var mı bilemiyorum ama yine de kelimelerden başka bir sermayemiz yok elimizde Dolayısıyla özgürlüklerin alanını daraltan, hatta neredeyse yok eden bu yasaya yönelik itiraz yazılarının da bir faydası olmayacak.Gerçekten de yazmayacaktım, ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Çekya dönüşü gazetecilerin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü hamlesiyle ilgili sorusuna verdiği cevabı görünce doğrusu çok heyecanlandım, bu yüzden de "sansür yasası" konusunda yazı yazmak şart oldu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne yasal güvence girişimi için diyor ki: "Farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım."Evet gerçekten de çok isabetli bir pas olmuş, AK Parti bu pası aldı ve anında özgürlükleri kısmak için "Taliban yasası"nı hızla hayata geçiriyor. Hemen belirtelim, giderek Avrasyacı koalisyonun adeta bir simgesi haline dönüşen AK Parti'nin, anayasa değişikliği hazırlığına bakarak özgürlüklerin önünü açmak gibi bir niyetinin olduğunu söylemek asla mümkün değil. Bir kere Cumhurbaşkanı'nın "güzel bir pas oldu" diyerek anayasa değişikliği kozunu ortaya atamasının inandırıcılığı yok.AK Parti sadece Kılıçdaroğlu'nun hamlesi karşısında telaşa kapıldığı için zaman kazanıyor o kadarEğer gerçekten 'hukukun üstünlüğü'ne dayalı bir anayasa değişikliği ile başörtüsü meselesini kökten çözmek gibi bir niyeti olsaydı 20 yıl beklemeden bu meseleyi hallederdi birİkincisi, eğer demokratik değerlere inansaydı tam seçime giderken basının ve toplumun sesini kısmak için bugüne kadar kimsenin aklına gelmeyen 'Taliban yasası' ile özgürlük iklimini zehirlemeyi aklından bile geçirmezdi.Sansür yasasının hedefi son derece açık, yasa içinde yer alan "gerçeğe aykırı bilgi" ifadesi ile basının sesi kısılabilir, Tweeter kapatılabilir, bilim insanlarının konuşmaları rahatlıkla suç sayılabilir, Prof. Dr. Naci Görür'ün de ifade ettiği gibi özellikle yer bilimcileri açısından son derece tehlikeli, bilim insanlarının uyarılarının kanıtlanması somut olarak mümkün olmadığı için pekala 'korku ve paniğe' sevk ediyorlar