Dün AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Murat Kurum'un basınla yaptığı kahvaltılı sohbet toplantısındaydım. Kurum iki saat süren toplantıda İstanbul'a ilişkin projelerini anlattı, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
"Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu" kapsamında yapacaklarını dokuz madde altında toplayan Kurum'un projeleri özetle şöyle:
-Birincisi yeni metro ve metrobüs hatlarıyla, her iki yakada yapacağımız tünellerle, güçlendirilmiş deniz ulaşımı.
-İkincisi İstanbul'u bekleyen olası depreme karşı inşa edeceğimiz 650 bin kentsel dönüşüm konutuyla, 100 bin sosyal konut.
-Üçüncüsü; Sosyal belediyecilik uygulamalarımızla; yaşlılarımızın, emeklilerimizin, kadınlarımızın ve gençlerimizin hayatlarını iyileştirecek, kolaylaştıracak destekler.
-Dördüncüsü; İstanbul'umuzu bekleyen olası bir su krizine karşı koruyacak altyapı ve üstyapıyı oluşturmak.
-Beşincisi; halkımızın ve sokaklarımızın daha huzurlu ve daha güvenli olmasını sağlamak.
-Altıncısı; Uluslararası İstanbul festivalleri, İstanbul akademisi, genç sanatçılara vereceğimiz destekler, kültür, Sanat ve Turizmiyle Yaşayan İstanbul.
-Yedincisi, Bilişim yönetim ve teknoloji merkezi, İstanbul'un dijital ikizi ve Biz İstanbul gibi projelerimizle şekillendireceğimiz Digistanbul.
-Sekizincisi; İstanbul'u sıfır atığın model şehri yapacak ve 2040 net sıfır emisyon hedefimize ulaştıracak yatırımlar.
-Dokuzuncusu; sporu ve hareketi mahallelerde yapacağımız tesislerle Sporla Yaşayan İstanbul.
Projeler bazında baktığımızda Murat Kurum'un kendi ifadesiyle dersine iyi çalıştığını söyleyebiliriz. Şehircilik bakanlığından gelen tecrübesi dikkate alındığında Kurum'un bu seçimde iddialı olduğu muhakkak.
Murat Kurum'un gerek lansman toplantısında gerekse medya ile yaptığı toplantıda özellikle altını çizdiği en önemli iddiası, deprem riski altında olan İstanbul'da kentsel dönüşüm projeleri Evet bu projeler çok önemli, ancak İstanbul'u da etkileyen 1999 Gölcük depreminden bu yana AK Parti iktidarının ve asgari 15 yıllık büyükşehir yönetimi sırasında, kentsel dönüşüm anlamında iyi sınav vermediği de bir gerçek. Dolayısıyla Kurum'un bu konuda İstanbul halkını ikna etmek gibi bir zorluğu var. Ayrıca Kurum'un, kentsel dönüşümün finansmanı konusunda "Eğer samimiyetle çaba sarf edersek, kaynağı temin emek kolay" şeklindeki ifadeleri izaha muhtaç.
Hakkaniyetli bir değerlendirme yapmak gerekirse, "-Toplum kavgadan bıktı, usandı artık, bunları aşalım. -Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. -Deprem meselesini hep birlikte siyaset üstü görelim. -31 Mart'ta verilecek her karara saygılıyız" sözlerini son derece değerli buluyorum.
Ancak Kandil baronu Mustafa Karsu'nun siyaseti kirleten açıklamalarıyla ilgili soruya verdiği cevabın siyaseten bir fayda üretmeyeceği kanaatindeyim. Kurum'un ifadesi aynen şöyle: "PKK elebaşının bizi hedef alması normal. Ne diyor Var olan ittifaklara sahip çıkmalıyız diyor. Kimlerden medet umuyor açık ve net görüyoruz. Bir ittifak yapıyorsanız gizlemeyin, PKK ele başı üzerinden medet ummayın. Asıl cevabı milletimiz bölücü terör örgütünün işaret ettiği ittifaka da verecektir. Tehditlere boyun eğmedik, asla eğmeyeceğiz." Keşke "Ben projelerimle konuşurum, bu tür kirli açıklamalarla işim olmaz" diyebilseydi