Meleklerin gezegenindeki müziğin sırrı

Kelimeleri, sözleri yasaklamak için 'sansür yasası'nın çıkarıldığı bir ülkede sanattan ve estetikten bahsetmenin çok da anlamlı olmadığını biliyorum. Ama bir şeyi daha biliyorum ki yüzyıllar boyunca kralların, padişahların, sultanların ve bilumum otokratların yasaklarına rağmen şiir ve müzik dahil, sanat ve düşünce eserleri hep var olmuş, bundan sonra da var olmaya devam edecektir ama otokratların hiçbiri bugün yokHer zaman olduğu gibi Pazar günlerini siyasete kapatma geleneğine sadık kalarak bugün de edebiyata pek çok yenilik getirmiş, daha sonra yazılanlara hatta edebiyat dışındaki diğer sanat dallarına da ilham kaynağı olmuş, polisiye, bilimkurgu, fantastik, gotik edebiyatın gelişmesinde ve yeniden biçimlenmesinde çok önemli bir basamak oluşturmuş ve aynı zamanda bir şair olan Edgar Allan Poe'yu okumaya çalışacağız. Poe'nun dizelerinde olduğu gibi belki de "bütün gördüğümüz ve göründüğümüz, yalnızca bir düş içinde bir düş"ten ibarettir Edgar Allan Poe'nun özellikle hikayelerinde düşle gerçek arasında kurduğu dünyaların ürkütücü cazibesi bir okuyucu olarak çoğu kez hepimizi derinden etkilemiştir.Poe'nun estetik evrenine daha yakından baktığımızda görürüz ki özellikle hikayelerinde önümüze serdiği gerçeklik, olağan bir gerçeklik değildir. Polisiye öykülerinde de dehşet öykülerinde de bizi günlük hayatta karşılaşılması imkansız olan başka bir gerçekliğin evrenine götürür. Hemen her hikayesindeki yapıtaşı dâhice düşünülmüş ve tasarlanmış, kurgulanmış, belli bir tarihten ve coğrafyadan uzak bir dünyanın gerçekliğidir.Bazen hikayelerinde kaybolmanın tüm ürpertisini içimizde taşısak da Poe'nun o müthiş dehası ve kurgusuyla belirlediği sona kendimizi teslim ederiz.Hikayeleri her okuyuşumuzda daha önce fark edilmeyen yollara ve yeni keşiflere açılırız. Görünenin ötesinde oluşturduğu anlam katmanları, kimi hikayelerine gömdüğü kurbanları gibi örtülüdür. Poe'nun hikayelerinin özgünlüğü biraz da bu estetik örgüden kaynaklanmaktadır.Ancak Edgar Allan Poe sadece bir hikayeci değildir, o aynı zamanda önemli bir şairdir, şiirleriyle okuru üzerinde saf bir güzellik duygusu yaratmak amacıyla aynı zamanda şiiri katıksız bir müzik biçimine kavuşturmaya çalışmış ve kendi ifadesiyle "meleklerin gezegenindeki müziği" yakalamaya çalışmıştır.Bunu da büyük ölçüde başarmıştır, bugün bile hala pek çok müzisyenin, müzik grubunun ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu sanatçılardan biri The Alan Parsons Project'in Edgar Allan Poe öykülerinden esinlendiği "Tales of Mistery and Imagination" albümüdür. Albümdeki şarkıların her biri, Poe'nun bilinen öykü ve şiirlerinin adını taşır. Robert Wilson'ın POE-Try adını verdiği tiyatro oyunu Hamburg'da ünlü Thalia tiyatrosunda gösterilmiştir. Oyunun müziğini yapan Lou Reed bundan iki yıl sonra da, şairin ünlü şiirinin adını taşıyan, The Raven adlı albümünü yayımladı.Ünlü Rus besteci Nahmaninov da Poe'nun şiirlerinden esinlenerek beste yapan sanatçılardan birisidir.Rahmaninov