Suriye'de Baas diktatörlüğünün yıkılması hayaldi ama gerçek oldu. Bundan sonra Suriye'yi artık Esad ve ailesi değil, sahada gerçek anlamda bir başarı hikayesi yazan başta HTŞ olmak üzere bütün muhalif unsurların oluşturacağı koalisyon yönetecek.
Muhalif güçlerin sahada yenmesi gereken bir diktatör vardı, güçlerini birleştirdiler ve diktatörü yendiler. Şimdi şekilsel olarak daha kolay ama hayata geçirilmesi açısından çok daha zor bir görevleri var, ülkeyi yönetmek
Zafer görüntüleri üzerinden Suriye muhalefetini okuduğumuzda, pozitif bir görüntü vermeleri gelecek açısından umut işaretleri taşıdığı muhakkak. Mesela, Irak'ta Saddam'ın devrilmesiyle yaşanan yakıp-yıkan görüntüler Suriye'de yoktu.
Tam aksine HTŞ lideri Golani, sürekli makuliyet ve uzlaşma çağrıları yapıyor. HTŞ, özellikle de kadınların giyim görünüşlerine yönelik herhangi bir müdahaleyi veya talebi, iffet talepleri de dahil olmak üzere, kesin bir şekilde yasakladığını duyurdu ki bu umutları daha da güçlendiriyor.
Geçiş hükümeti kurma konusunda tam yetkiye sahip olan Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) da son derece pozitif bir yaklaşım içinde. SUK'un şu ifadeleri, muhaliflerin hedeflerini net olarak ortaya koyuyor: "Ulusal Koalisyon, tam yürütme yetkisine sahip bir geçiş hükümeti kurmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu süreç, tüm ulusal güçlerin dışlanmadan katılacağı bir yapıyı amaçlamaktadır. Hedefimiz, özgür, demokratik ve çoğulcu bir Suriye'ye ulaşmaktır."
Özgür, demokratik ve çoğulcu Suriye hayali elbette güzel Ancak söylem düzeyinde dillendirilen bu hedeflerin hayata geçirilmesi mümkün olabilecek mi, bunu yeni yönetimin uygulamaları gösterecek. Evet bütün bunlar, muhalif güçlerin geçmişten ders aldıklarını ve ayaklarını yere sağlam basmaya çalıştıklarını gösteren önemli emareler.
Ama bu kadar karışık bir tablodan Suriye'nin normalleşmesini sağlamak ve bir başarı hikayesi yazmak hiç de kolay değil. Zira süreç kendi içinde riskler barındırıyor, ayrıca yollar da tuzaklarla dolu
Eğer yolun bir yerinde muhalif gruplar arasında bir güç mücadelesi yaşanırsa ya da grupların örgütsel asabiyetleri ön plana çıkarsa, işte o zaman ülke kaotik bir duruma sürüklenir ki herhalde hiçbir grup böyle bir akılsızlığa izin vermeyecektir.
Zorluklar var elbette ama şu cümleyi net bir şekilde kuralım; bu başarı, bizzat Suriye'nin kendi muhalif güçleri ve Suriye halkının başarısıdır.
Suriye'de 60 yıldır süren zulmü görmeyen, son 13 yıldır diktatörün katlettiği bir milyon insanın acısını bir kez olsun yüreğinde hissetmeyen, evlerini, barklarını terk ederek başka ülkelere sığınan milyonlarla empati yapamayan birileri şimdi bu başarıyı karalamaya çalışıyor.
Yok efendim BOP projesi işliyormuş, Amerika ve İsrail olmadan bunlar başarılamazmış, bunlar emperyalizmin oyunlarıymış Böyle bir zırva olabilir mi
Elbette Amerika'nın, Türkiye'nin bilgisi mutlaka vardır. Muhtemelen Rusya ve İran gidişatı gördüğü için, özellikle de içinde bulundukları şartlar yüzünden