Netanyahu ve savaş çetesi 15 aydır Gazze'de büyük çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 50 bine yakın insanı katletti ve kelimenin tam anlamıyla bir soykırım gerçekleştirdi.
Umuyoruz ki bu ateşkesle birlikte katliamların da sonu gelecek ve Gazze'yi yerle bir eden insanlık dışı saldırılar da bitecek. Mısır-ABD ve Katar'ın garantörlüğünde gerçekleşen ateşkeste, bugün koltuğa oturacak olan yeni Başkan Trump'ın anlaşma konusundaki baskılarının altını da çizmek gerekiyor.
Açıkça ifade etmek gerekiyor ki geç de olsa Gazze'yi insanlığı utandıran bu savaş çetesinin elinden kurtarmak her şeye rağmen bir başarıdır. Bu ateşkesin gerçekleşmesinde Katar'ın sessiz ve derinden diplomasisinin katkısını da unutmamak lazım.
Esas itibariyle İsrail'i masaya oturtan ve ateşkesi sağlayan sadece ABD değil, neredeyse her gün Amerika ve Avrupa başkentlerinde katliamları protesto eden insanlık vicdanıdır ve aynı zamanda insanlığın vicdanıyla aynı hizada duran samimi Yahudilerin itirazlarıdır.
Unutmayalım katliamlara karşı yükselen bu küresel tepki, hiçbir insani kural tanımayan İsrail yönetiminin alnına soykırımcı yaftasını yapıştırarak, sanık sandalyesine oturtmayı başarmıştır.
Şunu açıkça ifade edelim pek çok ülkedeki sivil toplum örgütleri, ceza alıp okuldan atılmayı bile göze alarak Gazze için sokaklara dökülen binlerce cesur üniversite öğrencisi insanlık sınavından başarıyla çıkmış bulunuyor.
Bu arada Türkiye dahil, diğer İslam ülkelerindeki Müslüman halkların büyük sivil tepkiler oluşturamaması ne yazık ki yürek yakıcı bir durumdur. Ama haksızlık etmeyelim az da olsa Türkiye'deki vicdanlı insanlar Gazze protestoları yüzünden gözaltına alındılar, tutuklandılar ama seslerini yükseltmekten asla vazgeçmediler.
İktidar kontrolünde de bazı mitingler yapıldı elbette, hatta "dün Ayasofya, bugün Emevi Camii, yarın Kudüs" sloganları bile atıldı ama bu mitinglerin hiçbirinde, İsrail'e giden ticaret gemilerini protesto eden bir tek itiraz cümlesi bile söylenemedi. İtiraz edenler ise gözaltına alındı
Bir gerçeği kabul edelim artık, ne yazık ki bu ülkenin sağcıları da İslamcıları da solcuları da Gazze'deki insanlık sınavında sınıfta kalmıştır. Kimse ideoloji ve inanç duvarlarının arkasına saklanarak mazeret üretmeye çalışmasın. Maalesef sağcısı-solcusu ve İslamcısıyla bütün bir Müslüman dünya olarak insan hakları duyarlılığına sahip olmadığımız için, Gazze'deki katliamlar karşısında vicdanımızın sesiyle haykıramadık. Bilmem utanır mıyız ama Türkiye olarak şöyle milyonluk bir protesto eylemi bile yapamadık
Ama şimdi görüyoruz ki Gazze için hiçbir riski göze alamayan, konforlu köşelerinde dua edip bolca slogan atan Gazze fatihleri, sanki savaş kazanmışçasına zafer şarkıları söylüyorlar.
İşte bu bedavadan rol çalmaya hiç dayanamıyorum.
Gazze'de çocukların, kadınların bedenleri İsrail bombalarıyla parçalanırken, Türkiye'den İsrail'e giden ticaret gemilerini neden protesto etmediniz