Son dönemde hukuksuzluğun zirve yaptığı çok talihsiz günler yaşıyoruz. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden sivil insanlara kadar pek çok alanda sistemli bir gözaltı ve tutuklama furyası var. Kimse yarın başına ne geleceğinden emin değil.
Maalesef AK Parti iktidarı yargısal anlamda, bir gün kendisinin de elini kolunu bağlayacağı çok tehlikeli bir miras bırakıyor. Eğer şu günlerde hukuk üzerinden topluma salınan korkular devam ederse, gelecekte bunun ciddi sonuçları olacaktır.
Mesela, 'dizi sektöründe tekelleşme' iddialarıyla anılan menajer Ayşe Barım Gezi'den tam 12 yıl sonra gözaltına alınıp tutuklanıyor ve sadece ahaliye korku salmak için Dolunay Soysert, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür gibi isimler karakola çekiliyor ve "Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" gerekçesiyle ifadeleri alınıyor. 12 yıldır Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldıramadıklarına göre, neden şimdi ifadeye çağrıldılar doğrusu biraz garip
İşte geçmişe dönük başlatılan bu karakola çekme furyası, AK Parti'nin bırakacağı 'tehlikeli miras'ın en net örneği
Eski AK Parti milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın da net bir şekilde uyardığı gibi "Yarın bir savcı çıkar, bugün bu kararları alanları ve uygulayanları, çığırtkan gazetecileri, yani hepinizi, 'Anayasa Dışı Devlet Kurma Girişimi' iddiasıyla suçlarsa" ne olacak ne olacak
Ne yazık ki AK Parti, yola çıkarken ortaya koyduğu kendi ilkelerini bile yok sayarak çok tehlikeli bir istikamete doğru ilerliyor.
Dahası, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın her vesileyle dillendirdiği 'adalet' temelli değerlendirmelerini de artık görmezden geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adalet konusundaki şu sözlerini herkesin bir kez daha okumasında yarar var: "Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde de zulüm vardır, zulüm ise bizim inancımızda küfre eş değerdir."Bu ifadeler, herhangi bir yoruma ihtiyaç bırakmayacak kadar son derece açık. Ayrıca hukukun siyasallaşmanın, geçmişte bu ülkede ne tür acılara yol açtığını, eminim AK Parti dahil herkes çok iyi biliyordur.
Adaletin terazisi bir kere bozulmayagörsün, her gün başka bir hukuk skandalı ile uyanmak kaçınılmaz hale gelir. Mesela Kartalkaya faciasında bakanı kurtarmak için vizyona sokulan bilirkişi raporu skandalını artık sokaktaki insan bile biliyor.
Ve şimdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Turpun Büyüğü" adlı basın toplantısında öğreniyoruz ki hiç bilmediğimiz bir 'bilirkişi tiyatrosu' sahneleniyormuş.
İşte şimdi bu tiyatronun bir süper karamanı var, isminin kullanılması savcılık tarafından yasaklandığı için biz ona kısaca yetenekli bay S.B. diyoruz. Öyle ki Beylikdüzü Belediyesi davası başta olmak üzere İBB şirketleri İGDAŞ, İSFALT, CHP'li Esenyurt Belediyesi ve Beşiktaş belediyeleriyle ilgili davalarda hep bu yetenekli