Bir kez daha Selamün aleyküm Ahmad Jamal...

Şimdi gözlerimi kapatıyorum, o uzun boylu, beyaz takım elbiseli, siyah güneş gözlüklü, iri parmaklı o adamın

"Ahmad's Blues" adlı parçasını dinliyorum

Yıllar önce Ramazan'da Caz programı kapsamında İstanbul'daydı. Sahneye çıktığında izleyicilere dönüp: "Salaam Alaikum" diye seslenmişti. Ve karşımızda, dünyanın gelmiş geçmiş en önemli caz ustalarından Ahmad Jamal Bebopdan bugüne, modern cazın doğuşunda büyük katkıları olan Jamal'i canlı olarak İstanbul'da dinlemek hayatımın en müstesna anlarından biri olarak yer alacak her zaman

Bir caz efsanesi olan Ahmad Jamal 60 yıl önce ilk albümü "Ahmad's Blues"u dönemin plak firmalarından Okeh Records için yayınladığında henüz 21 yaşında genç bir caz piyanistiydi. İlk albümünde yer alan ve bugün de halen dinlenen folk bestesi "Billy Boy"u yeniden düzenledi, albümde ayrıca (kendi bestesi olmayan ünlü) Poinciana gibi parçalar yer alıyor.

İnanıyorum ki "Ahmad's Blues"u dinleyen her caz sever, yaşadığımız dünyanın farklı anlamlarını keşfeden birisi olarak hissedecek ve bu parçanın aslında nasıl bir farklılığa işaret ettiğini hemen anlayacaktır. Çünkü müthiş dramatik bir etkisi olan bu parça, aynı zamanda yaklaşan Fransız Yeni Dalga hareketinin duygusal ruhunu on yıl öncesinden haber veren bir özelliğe sahiptir. Bilindiği gibi 1950'lerin sonlarına doğru ortaya çıkan Fransız Yeni Dalga akımı, Hollywood'un endüstrileşmiş sinema anlayışına bir karşı çıkış olarak ortaya atılır. Fransız film eleştirmeni Andre Bazin ve yönetmen François Truffaut tarafından ortaya atılan "Auteur Sinema" kavramı ile Yeni Dalga akımı yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu akımın en önemli yönetmenleri Agnes Varda, Jean Luc Godard, François Truffaut, Alain Resnais ve Claude Chabrol'dür.

İşte tam da bu yüzden üzerinden yıllar geçmesine rağmen, hala "Ahmad's Blues"u bıkmadan usanmadan dinlemeye devam ediyoruz.

Jamal'ın 'cool' piyanosuna vurgu yapan cazın efsane trompetçisi Miles Davis'in, "Tüm ilhamım ondan geliyor" dediği söylenir.

"Jamal'in piyanosu sonrasında bebop müzisyenleri artık kendilerine yalınlık kavramı üzerinde daha radikal ve ilerici melodik müzikler aramaya başladılar. Süslemelerden kaçınan, müziği yalın haliyle algılamayı seven parçaların peşinde oldular. Ünlü caz tarihçisi Joachim Berendt, Ahmad Jamal için piyanist Erroll Garner ekolünden söz ederek şöyle der; "Erroll Garner o kadar kendine özgü ve orijinal bir müzisyendir ki, kendisine yakınlığından söz edilebilecek iki müzisyender biri Ahmad Jamaldır." (diğeri ise Ellis Larkinstir) Yazar, bu yıllarda Jamal'ın tarzının eleştirmenleri de kendi arasında ikiye ayırdığını anlatır, bir kısım eleştirmen Jamal'ın tarzının yararsız olduğundan bahsetmesine rağmen daha büyük ve tabii en başta Miles Davis'li taraf Jamal'i caz dahisi olarak alkışlamaktadır." (Feridun Ertaşkan, Cazkolik)