Malum Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2025'i "Aile yılı" ilan etti. Bu haberi duyduğumda içimden "İnşallah 2024'teki emekliler yılına benzemez, yoksa 2025'i de kaybettik demektir" şeklinde temennide bulundum. Bilindiği gibi Cumhurbaşkanının emekliler yılı ilan ettiği 2024 emeklilerin kayıp yılı olmuştu.

Umarız 2025 ailenin kayıp yılı olmaz. Zira ahlaki çürümenin ve yozlaşmanın giderek daha da dayanılmaz hale geldiği öyle bir dönemi yaşıyoruz ki aile de toplumsal ilişkiler de kelimesin tam anlamıyla bir kaos manzarası arzediyor.

Hali hazırdaki gidişata bakarak söylemek gerekirse, insanı merkeze alan sahici çözümler üretmeden 'Anadolu irfanı' masalları anlatarak aileyi kurtarmak pek mümkün gözükmüyor.

Zira "Anadolu irfanı" denen içi boşaltılmış bu palavra masallar, zihinlerde kirlilik üretmekten başka bir işe yaramıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki: "Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık. Aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz."

Erdoğan ayrıca, "LGBT meselesi, bugün ailenin varlığına yönelik en ciddi tehditlerin başında gelmektedir" diyerek kendince bir tehlikeye işaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aileyi koruma konusundaki hassasiyetini takdir etmek gerekiyor elbette. Ama biliyoruz ki sadece hassasiyet ifade eden cümlelerle sağlıklı aile yapıları oluşturmak mümkün olmuyor.

Bugün dindar iktidarımızın emrine amade olan televizyonlarda, cumhurbaşkanının hassasiyetine adeta meydan okuyan ve de ailede derin tahribatlar yaratan programlar yayınlanıyor.

Umarız cumhurbaşkanı, "aileyi koruma" kampanyasını her gün kirlilik üreten en yakınındaki bu televizyonlarla yürütmeyi düşünmüyordur.

Çünkü bu kanallarda Anadolu irfanımızın öylesine güzide(!) örnekleri yayınlanıyor ki seyrettiğinizde, aileyi çürüten ilişkileri görüp ağlarsınız

Eğer Anadolu irfanımızın ne halde olduğunu görmek isterseniz, DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen'in parlamentoda AK Partili vekillerin dikkatini çekerek söylediği şu sözleri dikkatle okumanızda yarar var: "Bununla ilgili şöyle kısa bir Google'lama yaptım, önce bunları okuyup okumamakta tereddüt ettim, biraz da utandım ama sonra, bu kanallar her gün 10 milyon kişiye bunlar izletiliyorsa ben de size hatırlatabilirim diye düşündüm. 'Mükerrem'in on aylık bebeğinin babası sevgilisi Talip'mi Emine'nin evlatlık verdiği 12 yaşındaki kız çocuğunun babası Turgay mı Akıllara durgunluk veren olay; 11 yaşında babası bildiği kişinin üvey babası olduğunu, 18 yaşında ise dayısının babası olduğunu öğrendi"

İşte "Aile yılı" olarak ilan ettiğimiz 2025 Türkiye'sinde ailenin hali pür melali bu durumda