Akademi de cami de cehaletin işgali altında

Sosyal medyada, internet ortamında ve televizyonlarda fetvalar üreten, menkıbeci, bidat ve hurafe dolu bilgiler sunan öyle bir güruh var ki aslı astarı olmayan, İslam akidesine de uymayan bu bilgileriyle insanların zihinlerini kirletmeye devam ediyorlar.

Dini duygular üzerinden para, şöhret ve makam ticareti yapan 'hoca' etiketli bu güruhun heybesinde her şey var, kimi ahiret için kurtuluş vizesi veriyor, kimi yine öbür dünya için huri pazarlıyor kimi de her şehirde 'imam nikahlı' hatun fetvası veriyor.

İşte bu isimlerden birisi de Yalova Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Doç. Dr. Ebubekir Sifil Bu zat diyor ki: "Bir adam var, işi gereği çok geziyor. İstanbul, Ankara, Adana, Bursa geziyor adam, işi bu. Bu adamın İstanbul'da da evi var, Ankara'da da evi var. Buralarda gittiği yerlerde evlendiği hanımlar var. Gittiği zaman orada kalıyor. Bunların her biri onun meşru hanımı. Bu bir nikah. Bazen öyle olur ki Ankara'ya 3 ay, 5 ay uğrayamaz. Bu nikahı düşürmez. Meşru bir evlilik bu."

Akademik unvana nasıl sahip olduğu bilinmeyen bu isim, katıldığı bir televizyon programında, deve idrarı içmenin şifalı olduğunu da söylemişti.

Aslında bu tablo, üniversitelerimizin ilmi üretimde neden bir esamesinin okunmadığının da en önemli göstergesi. Bünyesinde, deve sidiğinin faziletlerini anlatan akademisyenlerin yer aldığı bir üniversitenin bilim üretmesi söz konusu olabilir mi

Maalesef son yıllarda devletin bütün kurumları dahil, üniversitelerde de liyakat değil, "bizden olan" kriteri geçerli hale gelmeye başladığı için Türkiye gerek ekonomide, gerekse demokrasi ve hukukta üçüncü sınıf ülkeler liginde demirlemiş bulunuyor.

Kuşkusuz sadece üniversitelerimizde değil, camilerimizde de her gün sayısız hurafe üretiliyor ve insanların zihin dünyaları adeta din dışı bilgilere oluşturuluyor. Mesela hurafe tüccarlığı yapan hocalardan birisi vaazında camideki insanlara din üzerinden safsata pazarlarken aynen şunları söylüyor:

"Size vereceğim bu duayı en az bin 200 kez okursanız İsrail'i etkisiz hale getirir. Bu duayı Aşure gününde 7 kez okursanız 1 yıl içinde ölme riski ortadan kalkar."

Bu anlatılanların, rahmet dini olan İslam'la bir alakası olabilir mi

Elbette olamaz ama ne yazık ki camilerimiz akıldan, irfandan, İslam'dan bihaber din pazarlamacılarının işgali altında bugün

Vaazlarıyla, davranışlarıyla İslam'ın izzetini koruyan duyarlı hocalarımızı elbette tenzih ediyorum. Ama vaazlarında o maganda diliyle kadınların etek boyu ve cennette huri sayımını ballandıra ballandıra anlatıp, sıra yolsuzluk, adaletsizlik, kul hakkına girme ve haram yeme konularına gelince ortalardan kaybolan ham yobaz ve kaba softalara da birkaç kelam etmek gerekmez mi

Örneklerden de anlaşılacağı üzere ülkedeki bazı kaliteli üniversiteler hariç, genel olarak bütün üniversitelerimizin de camilerimizin de hali pek iç açıcı değil, çünkü