Burhân-ı Kâtı'

İnsanlık sınavda, Müslümanlar imtihanda, herkes vicdan azabında. Katil ve toprak hırsızı İsrail, suç ortağı ABD ile birlikte Gazze'ye çöktü. Alçak ikiliye vicdan ehlinin nefreti büyük. Dünya, bu soygunculardan ve canilerden büyük mü değil mi, elbette göreceğiz. Hüzünlüyüz ama ümitsiz değiliz. Herkes hadiste emredildiğiüzreişini en iyi şekilde yapacak. Şeytanları ilim, iyilik ve erdemle yeneceğiz.

Örnek ilim adamlarımızdan Prof. Dr. Cemal Kurnaz, Türk edebiyatına kıymetli eserler kazandırmaya devam ediyor. Hocamızın Bir Kültür Hazinesi Mütercim Âsım'ınBurhân-ı Kâtı' Tercümesi isimli kitabı, Gazikültür Yayınları'ndan çıktı. Eserin Takdim yazısını, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in kaleminden okuyoruz. Mütercim Âsım Efendi'nin Gaziantepli olduğuna dikkat çeken Şahin, "Mütercim Âsım Efendi, Osmanlı dönemi sözlükçülüğü vetercüme faaliyetleriyle tanınan önemli bir âlimdir." diyor.

Âsım Efendi'nin Türkçeye, Arapçaya ve Farsçaya derin hâkimiyeti olduğunu belirten Şahin, edibimizin Firuzabâdî'ninKâmûsü'l-MuhîtadllıArapça sözlüğü ile Tebrizli Muhammed Hüseyin B. Halef'in Burhân-ı Kâtı' isimli Farsça sözlüğünü Türkçeye kazandırarak lisanımıza ve edebiyatımıza çok büyük bir hizmettebulunduğuna işaret ediyor ve devam ediyor: "Mütercim Âsım Efendi yaptığı tercümelerde dilin derinliklerine inmiş, kelimelerin kökenleri, anlam değişimleri ve farklı coğrafyalardaki kullanımları zerine ayrıntılı bilgiler vermiştir. Bu yönüyle, Osmanlı döneminde Türkçenin söz varlığını derleyen ve düzenleyen önemli isimlerden biri olmuştur."

Âsım Efendi ve sözlüğü ile yıllar önce tanıştığını aktaran Cemal Hoca, Burhân-ı Kâtı'ın bir sözlükten öte bir kültür ansiklopedisi hüviyeti taşıdığına dikkat çeker. Eserin hazırlanış hikâyesine kulak kabartalım: "Burhân'daki Türkçe söz varlığı toplum hayatının birçok yönünü yansıtan bir kültürü barındırmaktadır. Çeşitli maddelerde dağınık olarakyer alan bu bilgiler düzenlendiğinde çok daha anlamlı ve görünür hâle gelirler. Ben de bunları yeme içme kültürü, giyim kuşam, dokuma, süslenme, müzik, oyunlar hayvanlar ve bitkiler dünyası, hastalıklar gibi başlıklar altında ele aldım."

Genelde dil/gramer kitapları zor okunur. Doğrusu biraz da çetrefillidirler. Merakınız, araştırmalarınız, müktesebatınız yetmezse zorlanırsınız. Ancak lisanın zevkine hâkim olan Cemal Kurnaz gibi Hocalar, hele Mütercim Âsım'dan da el almışsa en zor ve müşkül metinleri bile bir şiir tadında size okutmasını bilirler. "Mütercim Âsım ve Türkçe" bölümü, başlı başına enfes bir yolculuk. Âsım Efendi'nin,Burhân-ı Kâtı' Tercümesi'nde çoğu sözlük olmak üzere 50 kadar eseri kaynak olarak zikrettiğini öğreniyoruz. Efendi'nin, lügatini kaleme alırken halkın konuştuklarına kulak kabarttığını da. Yani eklenmiş, ilavelerde bulunulmuş zengin bir sözlük ile başbaşayız. Hani sözlü tarih derler ya. Biz buna lisan derlemesi diyelim. Âsım'ın Türkçeyi çeşitli sınıflara ve gruplara ayırması,dikkati celp ediyor. Gramerin dışında pekâlâ dil felsefesi üzerinde durduğunu düşünebiliriz Âsım'ın.

Mehmet Fuad Köprülü, Âsım'ı önemsiyor. Hatta fikirlerini okura aktarırken hiciv ve mizaha kaydığını da ifade ediyor. Ahmet Hamdi Tanpınar da Mütercim Âsım'a ve eserlerine değer veriyor.

Burhân-ı Kâtı' Tercümesi'nden bazı mizahi örnekler veren Hocamız, Mütercim Âsım'ın "nüktedan bir kişiliğe sahip" olduğunu kaydediyor. Metinlerde monotonluğu gidermek için zaman zaman kelimelerin çağrışımlarına uygun ifadeler kullandığını belirtiyor ve esasen bunun mizacına uygun düştüğünün da altını çiziyor. Mesela dilencilerden bahsederken onların "asılgan" ve "ilişken" olduklarını vurguluyor. "Sakız gibi yapışıp bal gibi asılıp bir nesne koparmayınca cüdâ olmaz." diyerek ortak özelliklerini yansıtıyor. Armuttan söz ederken "Elmanın rızâen karındaşıdır (sütkardeşidir)" diyor. Çeliği "Demirin erkeği" olarak vasıflandırıyor. Ona göre çimdik "parmak cımbızı" akciğer "yüreğin yelpazesi"dir. Velhasıl müellifimiz, tatlı dilli ve hoş sözlüdür, bu bakımdan eserleri zevkle okuna gelmiştir.