Sandık başına giderken

Bir belediye seçimine gidiyoruz.Pazar günü sandık başına gidip oy vereceğiz.Beş yıl şehrimizin kimin tarafından yönetileceğine karar vereceğiz.Niçin miŞehrimiz daha iyi yönetilsin diye.Şehrimizin sorunları çözülsün diye.Şehrimiz için gerekli olan hizmetler yapılsın diye.Bir de kendisine ulaşabileceğimiz ve ulaştığımızda da derdimizi rahatlıkla anlatabileceğimiz biri bizi yönetsin diye.Şehremini seçiyoruz sonuçta.Şehrimizi yönetecek kişi, evvela emin biri olmalı. Yani güvenilir.Ulaşılabilir biri olmalı.Ayrımsız herkesi kendinden bilen biri olmalı.Kendisine oy veren-vermeyen ayrımı yapmadan şehirde yaşayan herkesi kucaklayan biri olmalı.Partizan biri olmamalı.Sevildikten sonra herkesin belediye başkanı olmalı.İdeolojik davranmamalı.Hizmet odaklı olmalı.Hükümetle uyum içinde olmalı.Çünkü şehir için gerekli olan hizmet projeleri için hükümetle uyum önemli.Diyaloğa ve işbirliğine açık biri olmalı.Partizanca davranıp kendisine oy vermeyen vatandaşları hasım bilen, oy vermeyenlere karşı hizmet ayrımcılığı yapan, belediyeyi partisinin merkez üssüne çeviren, dahası ideolojik-partizan bir militanlık anlayışıyla hükümete adeta savaş açan bir belediye başkanı sadece şehrine kaybettirir.Kim hangi parti adına yaparsa yapsın yanlış yapar.Belediye başkanlığı makamı bu tarz ideolojik-partizanca anlayışlardan artık arındırılmalıdır.İki aya yakındır Muğla'nın Milas ilçesinde seçim çalışmaları için sahadayım, Milas'ın dağ başındaki güzelim köylerine kadar gittim. Büyükşehir yasasına göre artık mahalle olarak kabul edilen o köylerde sıfır hizmetle karşılaşmak üzücü elbet.Sözgelimi, Sakarkaya köyü.1150 seçmenin olduğu o köyün içinde yol yok. Belediye hizmetleri sıfır.Niçin miÇünkü tamamına yakını AK Partili olduğu için.Bu mudur belediyecilikSadece o köylermahalleler mi öyleŞehrin merkezi de öyle.CHP'lilerin ağırlıkta olduğu mahallelerde de kayda değer hiç bir hizmet yok.Kıyıkışlacık, Ören, Çökertme, Güllük, Selimiye, Bafa, Bozalan, Kultak vsHangi birisi öyle değil ki!Bahane hazır:"Hükümet bizi engelliyor."Kaç dönemdir belediye yönetimini elinde bulunduran CHP'nin tek bahanesi bu.Tabii ki doğru değil.Oysa başarılı işler ve hizmetler yapan başka yerlerde CHP'li belediyeler var.Kendini halka sevdiren belediye başkanları var.Ama nedense birileri inanabiliyor bu yalana.Kendi beceriksizliklerini örtmek için bu yalana başvurmakta bir beis görmüyorlar.Bunu satın almaya hazır bir partici kitle de olunca işleri kolay.Üstüne bir de Atatürkçülük ve yaşam tarzları istismarı eklenince al sana kolayından seçim kazanma yolu.Sonra kaybeden şehir oluyor.O şehirde yaşayanlar oluyor.Milas'ta gördüğüm siyasi kısır döngü bu.Kimse çıkıp sormuyor nedense: "İyi de sana oy versek bu durumda bir beş yılımız daha zayi olmayacak mı"Kimi şehirlerimizi esir alan bu ideolojik-siyasi anlayış adına üzülmemek elde miMilas medeniyetlere başkentlik yapmış bir şehir.Ama bugün şehir değil.Bir şehirde olması gereken en temel hizmetlerden yoksun.Üzüldüğüm bir nokta da şu:Partilerin adeta din yerine konuşması.Parti tercihinin şehre hizmetin üstünde görülmesi.Milas'a Cumhur İttifakı'nın AK Partili adayı Rüştü Yiğitkaya'nın çok büyük hizmetler yapacağına inandıkları halde CHP'lilik bilinciyle tersinin yapılması.Oysa bir genel seçime gitmiyoruz.Şehir için gerekli olan bir hizmet seçimine gidiyoruz.Tercih şu olmalı: Şehre bugüne kadar hiç bir hizmet yapmayan ve tekrar seçilmesi halinde yapmayacak olan birini sırf partimizden olduğu için mi seçmeliyiz yoksa partimizden olmasa bile sırf şehrimize hizmet edeceğine inandığımız birini mi desteklemeliyizŞehrimizi partimizden öncelikli bilmeliyiz belediye seçimlerinde.Değilse şehrimize ve gelecek nesillere ihanet etmiş oluruz.Belediye seçiminde partilerin yarıştırılması veya parti siyasetleri üzerinden kamplaştırıcı siyasetlerin izlenmesi yanlış.Biz bunu Milas'ta hiç yapmadık.AK Parti-MHP-CHP eksenli siyasi tartışmalar veya zihniyet hesaplaşmalarına dayalı söylemler seçim propagandamızın hiç bir yerinde yer almadı.Cumhur ittifakının değerli AK Partili ve MHP'li ilçe başkanları da, Cumhur ittifakının kıymetli belediye başkan adayı da asla bu siyaset diline başvurmadı.Tam tersine iki hususun altı çizildi hep en başından itibaren:"Sizi ayrımsız kucaklamaya ve şehrimizi hizmetle buluşturmaya geliyoruz. Sizden partimiz için değil Milas için, Milas'ın geleceği için oy istiyoruz."Sahada gördüğüm o ki bu söylem karşılığını buldu.İnanıyorum ki Milas halkı bu kez şehir aidiyetini parti aidiyetinin üstünde tutacak.İçimdeki ses öyle diyor.Keşke bu bilinç her yerde geçerli