Sürece dair her şeyden olumsuz sonuç çıkaranlar

Bardağın boş tarafını görmek isterseniz görürsünüz.

Kusur ararsanız bulursunuz.

Yanlışlık ararsanız bulursunuz.

Olumsuzluk arayan gözlere sahipseniz anında bulursunuz.

Zira hiçbir şey tam değildir.

Hiç kimse eksiksiz ve kusursuz değildir.

Güvensizlik de böyle bir şeydir.

Herkesin belleğinde bir diğerine karşı biriktirdiği bir güvensizlik varsa bazen söylenen olumlu bir sözün dibinde veya atılan müspet bir adımın arkasında bile güvensizlik ararsınız.

O yüzden hangi gözle baktığınız önemlidir.

Hangi niyetle okuduğunuz önemlidir.

Dil çok önemlidir.

Niyet hayati önemdedir.

Güven olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.

Barış evvela dil ile inşa edilir.

Niyetiniz sahiden barışı tesis etmek ise dilinize yansır bu.

Dil, niyetin apaçık bir göstergesidir.

Dili yaralayıcı ve suçlayıcı olanın niyeti barışı temin ve tesis değildir.

Bozguncu bir dil, bozguncu niyetin dışavurumudur.

Güven dil ile sağlanır evvela.

Sonra o dile eşlik eden davranışlarla.

Güven iklimi oluştuğunda niyet hasıl olur.

Güven bahsinde iki şey çok önemlidir:

Birincisi, koşulsuz güven risk üretir.

İkincisi, her halükârda güvensizlik bozgunculuk üretir.

Güven arttırıcı söz ve davranışlar karşılıklı olduğunda sonuca adım adım yaklaşılır.

Sorun çözmede öncelikle önemli ve gerekli olan doğru yöntemin benimsenmesidir.

Yanlış yöntem, sorunun çözümsüzlüğünü derinleştirir; zira kendisi sorunun bizatihi kendisidir.

Doğru yöntem, iyi niyeti mihvere alan biçimsel bir süreçtir.

Dil değişikliği bu sürecin başlangıcıdır.

Diliniz değişmiyorsa niyetinizde sorun var demektir.

O yüzden inandırıcılıktan uzaklaşırsınız.

İnandırıcılık sorunu belirdiğinde süreç enfekte edilebilir bir zemine oturmuş olur.

O zaman karşı taraftan birilerinin o değişmeyen dili üzerinden siz gardınızı alır yüklenirsiniz.

Karşı taraftakiler de içinizden birilerinin veya içinizde görünen birilerinin dilini örnek gösterip gardını alır yüklenmeye devam eder.

Bu da sürecin nasıl enfekte edilmeye müsait bir zeminde yürütüldüğünün göstergesi olur.

Bakış açısınız her şeyi olumsuzlayan bir özelliğe sahipse yapılacak hiç bir şey yok demektir.

Çünkü olumsuzlukları bulmak hiç de zor değildir.

Söylenen bir sözden savaş bile çıkartabilirsiniz.

Yapılan bir eylemi meydan okumak biçiminde anlayıp "gereği yapıla!" nidaları eşliğinde amacından saptırıp bozguncu bir sonuca taşıyabilirsiniz.

Ekranlarda gördüğüm bu.

Medyada gördüğüm bu.

Bazıları pusuya yatmış gibiler.

Kusur avcıları gibiler.

Ha bire umutsuzluk aşılıyorlar.

Biteviye bir güvensizlik iklimi oluşturacak zehirli bir dil kullanıyorlar.

İktidardan yana görünen kimilerinin zehirleyici dili ve tavrı iktidarın niyetine yorumlanabiliyor.

Bazılarının en başından itibaren yaptıkları paylaşımlar hep olumsuzlayıcı, sürekli suçlayıcı.

Öyle ki buna en başında "ihanet projesi" diye bakanlar hâlâ iktidar medyasında en fazla görünür olanlar olunca haliyle güvensizlik vücut bulabiliyor.

Değerli bir valimizin tavrının arkasına sığınıp edilen o lafların dibinde iyi niyet ve samimiyet olmadığını görmek elbette gözden kaçmıyor.

"Had bildirme!" sözlerini devlete hatırlatan bir dil, iyi niyetle ve doğru yöntemle sürdürülen bir barış projesini özünde sabote etmeye yönelik bir anlayışın ifadesidir sadece.

Eski Türkiye'nin sorun üreten aklıyla sorun çözülmez.

Cumhurbaşkanımızın "ihtiyatlı iyimserlik" lafı, süreç yönetimiyle alakalıdır; sürecin niyetiyle değil.

Devlet yönetimi retorikle olmaz.

"İhtiyatlı iyimserlik" bir retorik değil, uygulamayı görerek yol yürümeyi esas alan bir doğru politikanın adıdır.

Birilerinin bunu "kuşku" ve "güvensizlik" eksenine oturtup dilini de boyuna bu doğrultuda kullanması, bozgunculuğun öteki adıdır.

Cumhurbaşkanımızın suretinden görünen o birilerinin yaptığı bu.

Sinsi bir tarafgirlikle süreci enfekte etmek isteyenlerin oyunlarının önüne geçilmezse, güvensizlik virüsü süreci bozmak isteyenlerin silahına dönüşür.

Sürecin siyasi aklını oluşturanlardan biri olan AK Parti sözcüsü Ömer Çelik'in çözüm için gerekli olan dilin inşasına ve güven ikliminin tesisine yönelik sözleri hayati önemdedir.