Kulağın yoksa adam değilsin!
Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:-Adam olmanın yolu nedirBilge adam cevap vermiş:"Kulaktır evladım!"Adam şaşırmış haliyle."Nasıl yani" diye sormuş şaşkınlıkla.Hoca anlatmış tane tane:-Evvela ağzından çıkanı kulağın duyacak. Sonra karşın-dakine kulak vereceksin. Onu can kulağıyla dinleyeceksin. Adam olmanın yolu kulaktan geçer. Ne hikmetli bir söz!Bugünkü halimizi ne güzel özetliyor aslında.Bilgelik böyle bir şey işte!Az sözle her şeyi anlatmak.Bana bu fıkrayı geçen hafta Çevre ve Şehircilik Bakanımız can kardeşim Mehmet Özhaseki whatsApp'tan göndermişti.Üzerinde çok düşündüm.Ben bu fıkraya dili de ekliyorum: Dil ve kulak, adamlığın ölçütüdür.Her aklına geleni dile dökenin aklı yoktur.Ağzından çıkanı şayet kulağın duymuyorsa adamlıktan çıkarsın.Karşındakinin ne dediğini can kulağıyla dinlemiyorsan adam değilsin.Hakikaten adamlığın yolu, kulaktan geçiyor.Dil ile kulağın birbirine çok yakın olmasının sebebi de bu olsa gerek.Dil, üslup demektir aynı zamanda.O yüzden "Üslub-u beyan ayniyle insan!" denilmiştir.Sadece kulağın ağzından çıkanlara açıksa yani kendinden gayrısının dediklerine sağırsa bil ki ziyandasın.Kendinden gayrısının dediklerini dinlemeye değer bulmayan bir kulağın sahibi isen adam değilsin. Sahip olduğun narsisizm seni adamlıktan çıkarmış, farkında değilsin.Başkasını can kulağıyla dinlemeye değer bulmayan bir kibir budalasının adamlıktan zerre nasibi yoktur.Kur'an'da Rabbimiz o yüzden istişareyi emrediyor.Başkasına kulak ver diyor.Başkasından gelene asıl kulağını aç diyor.Kulağın başkasından gelene sağır ise sen istişare edemezsin.Sadece kendi görüşlerini dikte edersin.Beğenmediğin veya hoşuna gitmeyen bir söz kulağına değdiğinde de celallenir, o sözün sahibini varsa bir erkin bastırmaya çalışırsın.Kulağı gayrı sözlere kapalı olanların adamlığı yoktur.Adam olma ihtimali de yoktur.Adam olmayanlar istişare etmeyi de bilmezler.Daha doğrusu istişareye de gelmezler.Diyeceğim o ki