Teröristler için son bir şans: "Ya Herro Ya Merro"

Teröristler için son bir şans: "Ya Herro Ya Merro"

MEHMET KOÇAK

Türkiye ve bölge ülkelerinin egemenliği ve toprak bütünlüğünü hedef alan PKK ve uzantıları YPG ile SDG gibi terör örgütleri ABD'nin desteği sayesinde Suriye'nin Rakka, Haseke ve Deyrizor'dan Menbiç ve Afrin'e kadar uzanan yaklaşık 50 bin kilometrekarelik bir alanı gayri meşru bir şekilde elinde bulunduruyor.

Bu alanlar içinde enerji ve su kaynakları ile en verimli tarım alanları bulunmaktadır.

Suriye devletinin enerji kaynaklarının yüzde 70'ini bu terör örgütlerinin halen kontrol ettiği gibi Suriye'nin en büyük doğalgaz tesisi (günlük yaklaşık 1.4 milyar metreküp üretim) olan Konoko, YPG'nin kontrolü altındadır.

Terör örgütü bahse konu sahalarda çıkarttığı ham petrolü ihraç etmektedir. YPG'nin mevcut ihracat potansiyeli günlük yaklaşık 300 bin varildir ve terör örgütünün yıllık yaklaşık 8 milyar dolarlık bir gelir etme potansiyeline sahip olduğu söylenebilir.

Bölücü terör örgütü bu devasa ekonomik güce ulaşımını ise destek aldığı NATO içinde müttefik ve sözde Türkiye'nin stratejik ortağı olarak kendini tanımlayan ABD sayesinde sahip olduğu maalesef bir gerçektir.

Demokratik hukuk devleti ilkelerine bağlı ülkeler olarak kendini konumlandıran ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batılı ülkelerin NATO içinde müttefik ve stratejik ortakları olan Türkiye gibi bir ülkeyi tehdit eden terör örgütlerini sahiplenerek desteklemeleri ne müttefiklik ne de stratejik ortaklık ruhu ile bağdaşmadığı gibi açıkça bir düşmanlıktır. Ayrıca teröre destek olmaları hasebiyle de beynelmilel hukuka göre ve BM kararları ile Viyana Devletler Sözleşmesine göre de bu ülkeler bir suç işlemektedirler.

ABD ile Türkiye arasında Türkiye'nin güvenliği için Suriye'nin kuzeyinde 30 km derinliğinde 'Güvenlik koridoru' oluşturma konusunda anlaşmaya varılmıştı. İmzalanan mutabakata göre terör örgütlerinin 30 km alan dışına çıkarılmasını kabul ettiği halde ABD bu vaatlerini yerine getirmediği gibi bölgedeki terör örgütlerini DEAŞ ile mücadeleyi bahane ederek silahlandırıp, desteklemeye devam etti ve halen de etmektedir.

ABD öncülüğündeki Batılı emperyalist ülkeleri kendi çıkarları uğruna terörü ve terör örgütlerine destekleri hem Türkiye hem de bölge ülkeleri açısından kabul edilir olmadığı gibi Suriye başta olmak üzere bölge ülkelerinin istikrarına, egemenliği ve toprak bütünlüğüne saldırı niteliğinde bir müdahaledir.