Filistin davasının yılmaz savaşçısı, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas)'ın lideri Yahya es Sinvar da şehidler kervanına katılma şerefine nail oldu.
Zira o, kısa bir zaman önce yaptığı konuşmasında, "bir kalp krizi veya bir kaza sonucu ölme yerine düşmanlarıma karşı vuruşurken şehid olmayı Rabbimden diliyorum" demişti.
Şehit Yahya Sinvar, 31 Temmuz'da terörist devlet İsrail tarafından Tahran'da düzenlenen suikast sonucu şehid edilen Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin yerine liderliğine seçilmişti.
Terör devleti İsrail'in ve onun katil Başbakanı Netanyahu ile terörist sürüsü Savaş Kabinesi'nin korkulu rüyası şehit Yahya es Sinvar"kimdir ve neden Siyonistler ondan bu kadar korkuyor" sorusuna ise kısa bir özetlemeyle cevap vermeye çalışayım.
İsrail'in 1948'de kuruluşunun ardından çıkan savaşta Filistinliler, atalarının topraklarından, kitlesel olarak zorla göç ettirildiler. Filistinlilerin "Nakba" (Felaket) olarak adlandırdığı bu olaydan sonra Sinvar ailesi de mülteci olmuş ve Yahya'nın kendisi de Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı'nda doğmuştu.
Böylece o da Siyonist İsrail'in Filistin halkına uyguladığı mezalimle her Filistinli gibi daha çocukken tanışmış oldu.
Han Yunus Erkek Ortaokulu'nda eğitim gördü. Gazze İslam Üniversitesi'nden Arap dili alanında lisans derecesi ile mezun oldu.
Mülteci kampında yoksulluk içinde yaşarken, bir yandan eğitimine devam etti diğer yandan ise halkının haklı davasını sahiplenerek Filistin halkının özgürlük mücadelesinin her safhasında yer almayı sürdürmüştü. Samimi bir dava adamı ve korkusuz bir direnişçi olarak yetişti ve ilk kez 1982'de 19 yaşındayken işgalci Siyonist güçler tarafından gözaltına alındı.
1985'te yine gözaltına alındı ve ağır işkence gördü. Hamas'ın 'İç Güvenlik Teşkilatı' (El-Mecid)'i kurduğunda 25 yaşındaydı.
Bu teşkilat, Filistinli gençler arasında uyuşturucu ve ahlak dışı kötü alışkanlıkları teşvik edici faaliyetlerde bulunanları ayrıca İsrail ile işbirliği yaptığından şüphelenilen herkesi yakalayıp cezalandırdığı için Filistin halkının takdirine mazhar olmuştu.
Sinvar, temiz ahlakı, güçlü iradesi ve cesareti ile çevresinde hayranlık duyulan aynı zamanda birçok kötü niyetlinin de korktuğu kişi olarak tanınmaya başlandı.
1988'de Sinvar'ın iki İsrail askerini kaçırıp öldürmeyi planladığı iddia edildi. Sinvar aynı yıl tutuklandı ve çeşitli suçlar ileri sürülerek dört kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
İnandığı davası uğruna mücadelesini verirken işgalci İsrail güçlerinin esiri olarak 1988'den 2011'e kadar yaşamının büyük bölümünü (22 yıldan fazla) İsrail hapishanelerinde geçirdi. Cezaevinde, bir kısmını hücre cezası olarak geçirdiği sırada Hamas tarafından beş yıldır rehin tutulan İsrail askeri Gilad Shalit