Ortadoğu yeniden şekillendirilirken bize düşen görev

Ortadoğu yeniden şekillendirilirkenbize düşen görev

MEHMET KOÇAK

Filistin'de saldırı, işgal, soykırım, açlık ve yerinden edilme, yani zoraki göç gibi hukuk ihlalleri sadece günümüzde yaşanan ve sıradanlaşan olaylar değildir.

Filistin sorunu ve Batı destekli Siyonist mezalimi tarihin derinliklerine dayanmaktadır.

1916 yılında Birleşik Krallık ve Fransa arasında imzalanan, Rusya ve İtalya tarafından onaylanan, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması, topraklarının bölüşülmesi olan Sykes-Picot gizli ihanet antlaşmasıyla bölüşülmesi sonrası Filistin başta olmak üzere Ortadoğu'nun tamamında zulüm başlamıştır.

1917'de başlayan ve günümüze kadar aralıksız devam etmekte olan saldırılar ve işgal savaşları 1948'de İsrail'in devlet ilanıyla eşi görülmemiş bir insani krize dönüşmüştür.

Dün İngiltere ve Fransa'nın günümüzde ise ABD'nin öncülük ettiği Batı'nın ihanetleriyle Ortadoğu'da kan akmaya devam ediyor.

Ülkelerin rolleri değişse de ihanet ve Ortadoğu'yu sömürü plan ve politikaları hiç değişmedi.

O ihanet planın adı dün Sykes-Picot idi, bugün Büyük Ortadoğu Projesi yani BOP oldu.

Sykes-Picot Antlaşması, bölgenin bugünkü sınırlarının çizilmesinde büyük rol oynamış ve Ortadoğu'da uzun yıllar sürecek çatışmaların fitilini ateşlemiştir.

Bugün, ise ABD ve İngiltere ile İsrail'in BOP (ihanet projesi) kapsamında Ortadoğu'da rejimler ve sınırlar değişiyor.

CIA'nın bir ihanet planıyla gerçekleştirilen 11 Eylül 2001'de İkiz kulelerin vurulması ve devamında ABD ve Batılı müttefiklerinin de desteğiyle 2003'de Irak'taki işgal savaşıyla BOP devreye sokulmuştur.

BOP Projesi kapsamında, demokrasi, insan hakları, ekonomik özgürlükler ve bölgesel işbirliği gibi kavramlar ön plana çıkarılmış olsa da asıl amacın ABD'nin, bu projeyle Orta Doğu'da kendi çıkarlarını güvence altına almak, enerji kaynaklarına daha kolay erişim sağlamak ve bölgesel bir güç olarak İsrail'i desteklemeyi amaçlamıştır.

Bugün yaşanan saldırılar, İşgaller ve soykırıma varan toplu katliamlar bu planın bir sonucudur.

Şimdi ise ikinci aşamaya yani sınırların değiştirilmesi ve BOP ihanet planının gereği Ortadoğu'daki mevcut ülkelerin mezhepsel ve etnik bölünmelerle parçalanması ve uyumlu olmayan rejimlerin değiştirilmesi hedeflenmektedir.

Bu tarihi fırsatı kaçırmak istemeyen Siyonist İsrail, Sular; Fırat – Dicle'yi sınırları içine alan Siyonist Yahudilerin "Vadedilmiş Topraklar" (Arz-ı Mevud) sınırlarına doğru ilerlemektir.

ABD destekli Siyonist İsrail'in Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan'a aralıksız saldırıları devam ederken, İran'ın Nükleer ve enerji tesislerini hedef alan 12 günlük savaşın sebebi de BOP projesinin önünü açmak içindir.