Gazze'deki soykırımın ana finansörü ve tedarikçisi ABD Başkanı Joe Biden tarafından önerilen Gazze'de ateşkes anlaşmasının sadece 'lafta' olduğu anlaşıldı.

Zira şimdiye kadar Hamas'a ateşkes konusunda herhangi bir yazılı taahhüt yapılmadığı gibi İsrail, tüm uyarı ve çağrılara rağmen Gazze'de yıkım ve toplu katliamlarına devam ediyor.

Ayrıca kim ne derse desin, katil Netanyahu hükümeti ile Hamas liderleri arasında barış imkansız!

Çünk, Netanyahu çağrı ve baskılara kulak verip başlattığı mezalime son vermeyi kabul etmesi hükümet ortağı aşırı sağcı yani Siyonist faşist partisi tarafından 'taviz' olarak kabul edilecek ve teorik olarak hükümetinin düşmesi ile sonuçlanacak.

Ayrıca hükümeti kaybetmesi halinde Netenyahu, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesine nakli gerçekliği ve siyasi hayatının biteceğinden endişe ediyor.

Nitekim korkular yaşayan katil Binyamin Netanyahu, "Düşmanlarımıza karşı tam bir zafer kazanana kadar geri adım atmayacağız" , "Hamas askeri açıdan yok edilene kadar ateşkes olmayacak" görüşünde ısrarlı.

Netanyahu, rehinelerin geri dönüşünü sağlayacağını, Hamas'ın Gazze'de askeri ve siyasi bir güç olarak ortadan kaldırılacağını, aralarında İsmail Haniye, Muhammed Dayf ile Sinvar'ın da yer aldığı üst düzey Hamas liderlerinin öldürüleceğini veya tutuklanacaklarının sözünü vermişti.

Fakat madalyonun diğer yüzünde ise farklı bir gerçek var.

Bugün savaş sekizinci ayında ve Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları enkaza dönüştürülen Gazze'nin her tarafından İsrail ordusunu hedef alan operasyonlar gerçekleştiriyor. Rehineler hâlâ kurtarılamadı ve Hamas liderleri görevlerinin başında olmaları Netenyahu'nun emrindeki İsrail Ordusunun Gazze'yı yakıp yıkmak ve soykırıma varan toplu katliamlardan başka bir başarı elde edemediği gerçeğini göstermektedir.

Bu gerçek sadece sadist ruhlu Nedenyau ve onun katiller sürüsünden oluşan "savaş kabinesi"nin değil aynı zamanda onların suç ortağı ABD ve İngiltere öncülüğündeki Batının, devlet bile olmayan bir örgüt karşısındaki hezimetidir.

Hamas