Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim 2023'te gerçekleşen Aksa Tufanı operasyonu sonrası Filistin'e yönelik saldırılarına Gazze'de büyük yıkım ve soykırıma varan toplu katliamlarıyla sürdüren İsrail, şimdi ise Hizbullah arasında başlayan ve giderek tırmanan çatışmalar ve gerilimi, topyekûn bir savaşa dönüştürmeye çalışıyor.

Aslında Hizbullah, angajman kuralları içinde İsrail'e misillemelerde bulunsa da gerilim ve belli aralıklarla devam eden çatışmaların topyekun bir savaşa dönüşmesini istemiyor.

Ancak İsrail, Hizbullah'ı savaşın içine çekmek için bir yandan sürekli saldırılar düzenleyerek Gazze benzeri yıkım ve toplu katliamlar gerçekleştirirken, diğer yandan ise Hizbullah'ın üst düzey komutanları ile siyasi öncülerine yönelik suikastlar düzenliyor.

Hizbullah komutanlarının önemli bir kısmını kaybetti.

Yakın tarih içinde Güney Lübnan'da suikasta uğrayan Rıdvan Gücü komuta merkezine bağlı komutanların da içinde olduğu çok sayıda üst düzey Hizbullah komutanlarının önemli bir kesimi ya suikast veya çatışmalarda İsrail tarafından öldürüldü.

İsrail ordusu, 30 Temmuz'da Beyrut'ta Hizbullah'ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür'ü düzenlediği hava saldırısıyla öldürmüştü.

Ve şimdi:

Lübnan'da 17 Eylül'de Hizbullah üyelerinin patlayan çağrı cihazları ve telsizler onlarca ölüme ve binlerce kişinin yaralanmasına sebep olan terör saldırıları sonrası 21 Eylül 2024 tarihinde İsrail, Beyrut'ta toplantı halinde bulunan Hizbullah'ın elit birimi Rıdvan Gücü'nün üst düzey komutanlarından İbrahim Akil ile eğitim birimi komutanı Ahmed Vehbi'nin yanında 15 komutanın öldürülmesi, Hizbullah'ın seçkin askeri birliğine vurulan büyük bir darbe oldu.

Çünkü İbrahim Akil ve Ahmed Vehbi, Hizbullah'ın askeri kadrosunun eğitiminden sorumluydu ve de direniş oluşumlarında insan yeteneklerinin geliştirilmesinde kilit rol oynayan önemli komutanlardı.

İsrail'in hedefi Hizbullah'ı Lübnan'da çökertmektir.

Hava saldırıları, komuta merkezi ve siyasi kadrolarına karşı suikastlar ve cinayetlerle yetinmeyen İsrail aynı zamanda, Hizbullah'ın füze ve roket fırlatma rampalarını, askeri mühimmat depolarını hedef alması, ayrıca sivil yerleşim yerlerini bombalayarak çok sayıda sivili katletmesiyle yeni bir felaketin kapılarını aralamış oldu.

Ancak İsrail bu önleyici saldırılara rağmen Hizbullah'ı durduramadı.

Hizbullah, savaşın büyümesi veya yayılmasını istememekle birlikte ve çok ciddi kayıplara rağmen İsrail'e misillemede bulunabildiğini gösterme adına çok sayıda İsrail ordusuna ait mevzileri, askeri kışla ile Ramat David Hava Üssü'nü vurması sonucu