İran ile ABD'nin anlaşma şansı kırılgan, çatışma ise olası

İran ile ABD'nin anlaşma şansı kırılgan, çatışma ise olası

MEHMET KOÇAK

ABD ile İran, uzun bir aradan sonra 'Nükleer pazarlığı' için müzakere masasına oturmuş olmaları gerçekten olumlu bir gelişme olmakla birlikte görüşmelerin nereye doğru evrileceği ise belirsizliğini koruyor.

Umman'da İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff başkanlıklarında heyetler arasında 12 Nisan'da gerçekleşen ilk görüşmeden sonra İtalya'nın başkenti Roma'daki buluşmada taraflar henüz hangi konuları müzakere edecekleri konusunda bile bir yol haritası belirlenmiş değil.

Ancak, dolaylı görüşmelerin 26 Nisan'da Umman'da devam etmesi kararı tarafların görüşmeleri sürdürme niyetinin olduklarını gösteriyor.

Kısacası, bir yandan tehdit, siyasi baskı ve şantaj, diğer yandan ise her şeye rağmen pazarlık müzakereleri devam ediyor.

Şimdi herkesin merak ettiği asıl sorulara gelelim.

Şöyle ki:

Tarafların müzakerelerdeki talepleri nelerdir. Taraflar bu talepleri karşılama konusunda karşılıklı tavizler vermeye hazır mı

Yoksa birbirine kabul edilemez şartları dayatarak anlaşmadan çekilme söz konusu olur mu Veya taraflar anlaşamazlarsa Trump'ın iddia ettiği gibi dünyada benzeri görülmemiş bir saldırı başlatılır ve bölge büyük bir savaşın içine sürüklenir mi

Tüm bu soruların cevapları belirsiz ve görüşmelerin seyri yönünde netleşeceği bir gerçektir.

Şimdilik görüşmeler tehlikeli bir sürece evrilmiş değil, ancak taleplerin pazarlığında durum değişebilir

Daha doğrusu, gidişata ne karamsarlıkla ne de aşırı iyimserlikle yaklaşmak doğru olmayacaktır.

Çünkü müzakere edilecek konulara henüz başlanmış değil ve taraflar temkinli davranışlarla hareket ediyor.

İran ile ABD arasındaki görüşmelerin en hassas ve en can alıcı noktasına yani tabiri caizse zurnanın zırt dediği yere gelelim.

O da karşılıklı taleplerdir:

Trump başkanlığındaki ABD yönetimi, 'Uranyum Zenginleşmesinin tamamen sonlandırılması, 'Balistik füze' üretiminin sınırlandırılması, İsrail'e ulaşacak füze üretilmemesi ve var olanların imha edilmesi, ayrıca İran'ın 40 yılı aşkındır finanse ederek eğitip yönlendirdiği 'Direniş Ekseni'ni oluşturan Irak'taki Haşdi Şabi, Yemen'deki Husiler