Biden, Putin ve Netanyahu

Günümüzde bazı liderlerin varlığı ve idarecilik vasfı öne çıkarken, ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gibi liderlerin ise ülkelerini temsil kabiliyetinde yetersiz kaldıkları görüşünden hareketle liderlikleri tartışılmaya devam ediyor.

ABD tarihinde ilk defa bir başkan, başkanlık seçimlerine tekrar adayken çekilme kararı aldı, daha doğrusu bunu yapmaya mecbur edildi.

Hem halktan ve partisinden hem de ABD derin devleti, kendisine dayanılmaz baskılar uyguladılar, o da sonunda bu baskılara boyun eğerek teslim oldu. Yani isteyerek ve gönüllü olarak değil, "üzüntü ve esefle" sahneden çekildi.

Başkan Biden'in yarım asra yakın senatörlük ve devamında başkan yardımcılığı ve başkanlık dönemleriyle tecrübeli bir politikacı olmasına karşın, ilerleyen yaşı ve aklı melekelerindeki yavaşlamayla çok ciddi potlar kırmasına sebep oldu ve yeniden başkanlığının önü Postmodern darbesiyle kesilmiş oldu.

Ancak, İsrail'e sınırsız desteğiyle Gazze'de gerçekleştirilen ve halen devam eden büyük yıkım ve soykırıma varan toplu katliamların suç ortağı, zalimliği, gafları ve dengesizlikleri yüzünden ise Biden, "bunak ABD başkanı" olarak anılacaktır.

Halen ABD'nin başında bulunan Joe Biden şimdi, bir yandan 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçiminde adaylıktan çekilmesinin ardından yerine aday olan Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e desteğini sürdürürken, diğer yandan ise Rusya Devlet Başkanı Putin'i Ukrayna'da yenilgiye uğratmayı amaçlıyor.

Böylece adaylıktan çekilmeye mecbur edilen Biden, Gazze vahşetini gerçekleştiren İsrail'e sınırsız desteğinin yanında hem rakibi Trump'ı hem de Ukrayna üzerinden Putin'i yenmek suretiyle ABD ve Siyonist İsrail'in tarihine "zaferler kazanan başkan" olarak geçmek istiyor.

ABD öncülüğündeki Batı cephesi, bu sefer sadece ekonomik ve askeri destekle yetinmedi ve Kursk sınır bölgesizine giren Ukrayna ordusunun ilerleyişine ayrıca lojistik ve ekipman desteği sağlamaktadır.

Asıl hedef, Ukrayna'nın girdiği Rusya'nın sınırındaki Kursk bölgesinde daha fazla ilerleyemez ise de işgal edilen bölgeyi elde tutmasını sağlamaktır.

Son günlerde Rus bürokrasisi içinde ABD'de Biden'ınbaşkanlı seçiminden çekilmesini örnek göstererek, Kursk bölgesindeki Rus kayıpları kastedilerek, "beceremeyen gitsin" sesleri yükselmesiyle, Putin'in açıkça hedef aldığı anlaşılmaktadır.

Asıl amaçları Kursk başarısızlığı üzerinden Putin'in arkasındaki halk desteğini azaltmak, güven ile itibarını sarsmaktır.

Çünkü, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez Rus topraklarına giriliyor.

Ayrıca, Kursk bölgesi, Rusya'nın tarihi sembolizmi olarak bilinir. İkinci dünya savaşının sonucunun burada belirlenmesinden ve Hitler'in yenilgisinin işaretleri yine buradan başlamıştı.

Nitekim,