AKP'de son günlerde 8 il başkanının istifa etmesi "normal" olarak lanse edilmeye çalışılsa da aslında parti içi dengelerin bir neticesi olduğu görülüyor. "Erken seçim için hazırlık" diyen olsa da aslında partide bir dip dalganın olduğuna işâret ediyor. İstifaların devam edeceğini de söyleniyor.
İstifaların gündeme gelmemesi medyanın yüzde 95'nin iktidarın kontrolünde olmasından kaynaklanıyor. Gündem CHP'li belediyelerdeki operasyonlar ve siyasetin mahkeme salonlarında yapılmasına kaydırılarak algı oluşturup bu istifalar gölgeleniyor. Oysa, kongrede seçimle gelen il başkanının istifa etmesi ya da ettirilmesi normal karşılanmaması gerekir.
İstifalardan sonra görevden "Ayrılma mı, yoksa görevden alınma mı" sorusunu akıllara getirirken, "sanki bir şeylerin üstü örtülmeye çalışıyor "izlenimi de veriyor. sorularını akıllara gelirken, yapılan açıklamalar "alınma"ya işâret ediyor.
Bu istifalar akıllara 2017 yılındaki belediye başkanlarının istifalarını getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2017 Mayıs ayında yaptığı "Teşkilâtlarımızın tamamını güncelleyeceğiz. ünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lâzım" açıklamasından birkaç ay sonra başta İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir olmak üzere 7 büyük belediye başkanının istifa etmiş veya ettirilmesini hatırlatıyor. Melih Gökçek, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emrine uyarak görevi bırakıyorum" derken, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından istifa eden kadir Topbaş neden istifa ettiğini net olarak açıklamasa da, "İnsan her şeyi affeder, adam yerine koyulmamayı affetmez. Hatayla ihanet birbirine karıştırılmamalı" demesi dikkat çekmişti. Bu istifaların üzerinden yıllar geçmesine rağmen neden istifa ettikleri hâlâ tam olarak açıklama kavuşmuş da değil.
Son günlerde 8 il başkanının istifa etmesiyle ilgili parti kaynaklarından "tatmin edici" bir açıklama yapılmazken, burada dikkat çeken "parti rozeti takmış bazı yandaş gazeteciler"in "savunma" yönünde açıklama yapmaları dikkat çekiyor. "Partimizde" diye başlayıp "liderimiz" diye devam eden cümlelerinde istifalardan duyulan memnuniyetin dile getirilmesi, gazeteciliğin geldiği noktayı da gösteriyor.
AKP eski Milletvekili Şamil Tayyar'ın istifalarla ilgili, "Toplum, teşkilâtların yanı sıra kabinede, külliyede, bakanlık bürokrasisinde, yönetim sistemi ve programında değişim istiyor, yeni bir hikâye bekliyor. Değişimden kastım, istatistiki veri değişikliği değil, liyakat, ehliyet ve başarı esasına dayalı köklü dönüşümdür" ifadeleri de dikkat çekici.
İstifa ile "Kabinede, külliyede, bürokraside liyakat, ehliyet..." kelimeleri yan yana gelince çok şeyler ifade ediyor.
***