Tasarruf millete

Ekonomik kriz iyice derinleşirken vatandaş da bu duruma adeta alıştırıldı.

Çiftçi, esnaf, emekli yani dar gelirli büyük bir sıkıntı içinde. Bu konuyu gündeme getirmesi gereken sivil toplum kuruluşlarının sus-pus olması ise düşündürücü. İktidarla arasının açılmaması için veya koltuklarını muhafaza etmek için halkın sıkıntılarına sessiz kalınması, gerçekten üzücü bir durum.

Bugün zaten kıt kanaat imkânlarla geçinen dar gelir grubunu, enflasyonist ortam bu şekilde devam ederse daha zor günlerin beklediği açık. Vatandaşın alım gücü iyiden iyiye düştü. Hükûmet yeni bir zam beklemeyin dese de Ocak'ta yapılan zam kısa sürede eridi.

İktidarın, dünyanın hiçbir yerin uygulanmayan bir ekonomik modeldeki ısrarı sebebiyle ülke ekonomik bir darboğaza sürüklendi ve kriz gittikçe derinleşti, derinleşiyor. Bu modeli uygulayan eski bakan, şimdi milletvekili ama uyguladığı ekonomik model milletin gözünde hiçbir ışıltı bırakmadı.

İktidar, ülkeyi, ceremesini milletin çektiği bir deney ortamına çevirdi. Bir sistem kurmak yerine devamlı değişikliğin getirdiği savrulmak ve istikâmetsizlik ülkeye ağır faturalar ödetiyor.

Tıpkı Millî Eğitim'de olduğu gibi ekonomide de bir dikiş tutturulamadı. Her gelen bakan yeni bir model uyguladı. Türkiye'yi âdete deneme tahtasına çevirdiler. "Bu olmadı, bir de bunu deneyelim"le gelinen nokta büyük bir kriz oldu, oluyor.

Her yeni gelen ekonomi yönetimi, yeni bir model deniyor. Model değişiyor ancak değişmeyen şeyler var. Mesela, iktidarın "itibardan tasarruf olmaz" diyerek yaptığı savurganlık, uçaklar ve makam araçları, 3,4 hatta 5 farklı yerden alınan maaşlar, vs. Geçenlerde iktidar yeni tasarruf tedbirleri paketini açıkladı. Orada da görüldü ki, tasarruf yine millete yüklendi.

İşsizlik ordusu bir taraftan mezun işsizlerle büyürken şimdi kamuya eleman alınmayacağı açıklaması da işsizliği daha da arttıracak. Memurun sevisini kaldırarak, lojman hakkı elinden alarak tasarruf yine milletin sırtına yüklendi. Yani olan hep millete olmuştu, yine millete olacak. Kimsenin aklına Cumhurbaşkanlığına ait uçaklar, lüks araçlar gelmiyor! Belki de söylenmeye cesaret edilemiyor.

Bir de adeta emekli ile alay eder gibi, "maaşını arttıramıyoruz ama KYK yurtlarında kalabilirsiniz", ya da "kamu hizmetlerinden indirim yapacağız" türü vaatlerle büyük bir iş yapmışcasına emekliyi oyalıyorlar ya da oyaladıklarını sanıyorlar. Bunu söyleyenlerde biliyorlar ki, bırakın emeklinin tatile gitmesini, otobüs parası verecek durumu yok. Durumu kurtarmaya çalışırken daha da batırıyorlar, haberleri yok.