Sorumlusu kim

Ülkede "mutlu azınlık" diye tabir edilen bir kesim hariç emeklisinden asgarî ücretlisine, memurundan çiftçisine büyük ve ağır bir ekonomik krizle baş etmeye çalışıyor.

Geçim sıkıntısı had safhada. AKP'nin yaptırdığı ankette bile 2026 için ekonominin "iyi" olacağını düşünenlerin oranı 21.7'de kalırken, "kötü" olacağını düşünenler yüzde 30.3 çıkmış.

Asgarî ücrete yılın ikinci yarısında zam yapılmaması, milyonlarca emekliye verilen 16.811 lira maaş, memura yapılan zammın düşük kalması, çiftçinin girdi maliyetlerinin yüksek olması artık vatandaşın hayatını dayanılmaz noktaya getirdi.

Ankara'da emeklilerin eylemindeki açıklama sonrasında bir milletvekilinin dağıttığı simidi alan bir emeklinin, "Şimdi bu simidin yarısını arkadaşıma vereceğim! Kestane balı yiyenlere duyurulur. Yiğit soğana, emekli simide muhtaç oldu" demesi durumun özeti olmuştu. Ailesine bakamayan, gizli gizli oturup ağlayan emeklilerin var olduğunu söyleyen bir dernek yöneticisinin sesini duyan olmadı, olmuyor...

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın, "Keşke emekli sayımız daha az olsaydı da mevcut emeklilerimize daha fazla imkân sunabilseydik. 16 milyonu geçen emekli sayımız var. Dolayısıyla aldığımız her karar çok büyük sonuçlar doğruyor. Ama biz her zaman emeklilerimizi de anlıyoruz" sözleri ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, "'Şu anda emekli maaşlarında bir adaletsizlik söz konusu, farklı prim günleri olanlar aynı maaşı almamalı" ifadesi "bunun sorumlusu kim" sorusunu gündeme getiriyor.

Erdoğan'ın, "Ekonominin sorumlusu benim, ben" sözü hafızalarda yer etmişten, bunun cevabı nettir. 23 yıldır iktidarda olan şu anki hükümettir...

Yani, eğitimden sağlığa, çalışanların maaş belirleme yönteminden ücret düzenlemelerine her alandaki plânsızlık ülkeyi büyük bir ekonomik krizin içine sürükledi.

***

DRAMATİK DURUM"MUŞ!

Açıkladığı rakamlara güven iyice sarsılan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılına ait "Sosyoekonomik Seviye" çalışmasını yayımladı.

26 milyon haneyi inceleyen TÜİK'in ilk defa Türkiye'deki gelir dağılımının röntgenini çekmesi dikkat çekti.

alışma, 7 farklı sosyoekonomik gruba ayrılan toplumun yüzde 1.1'ini 'en üst seviye' olarak kategorize edilen 'ultra zenginler' oluşturduğunu ortaya koydu. 'Üst seviye' denilen 'zenginler' ise yüzde 11 oranında çıkmış. Toplumun yüzde 36.1'ini orta sınıf, yüzde 51.8'ini alt sınıf yani yoksullar oluşturuyor. Yoksul sınıfın en alt katmanında ise nüfusun yüzde 16.7'si yaşıyor. Zenginlerin yüzde 28.6'sı İstanbul'da, yüzde 11.5'i Ankara'da, yüzde 6.7'si İzmir'de ikamet ediyor.