Satacak bir şey kalmazsa...

2024 bütçesi, Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe sunumunda, önümüzdeki dönemde Elektrik Üretim AŞ'ye (EÜAŞ) ait hidroelektrik santraller (HES), limanlar, otoyollar, köprüler ile arsa ve arazilerin özelleştirileceğini açıklamış. Daha önce de kendilerinden önceki hükûmetlerin yaptığı devasa kuruluşları özelleştirmişlerdi.

Sümer Holding, SEKA, şeker fabrikaları, termik santrallar, HES'ler, limanlar başta olmak üzere 2002 yılından bu yana 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemleri yapılmış.

AKP iktidarının ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Satacağız, satacağız. Her şeyi satacağız. Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız. Pamuk eller cebe. Yerli yabancı herkes gelsin" cümleleriyle başlayan özelleştirme ya da satışlar son sürat yapıldı.

AKP hükûmetlerinin ekonomi politikası demek ki bu. Ne varsa sat! Zaten ekonomi anlayışları da "paradan para kazan" politikası. Bu da zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptı, yapıyor.

Her bakan, gelir gelmez ayrı bir ekonomik politika uyguluyor. Yanlış olduğu ortaya çıkınca bakan değişiyor, haydi yeni bir politika daha... Bu hep böyle devam edip gitti. "Faiz sebep enflasyon sonuç" derken gelinen nokta ortada. Politika faizi Mayıs'ta 8,50 idi, 33,5'e çıktı. Halbuki, Sayın Cumhurbaşkanı, "Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez. Faiz devamlı düşecek" demişti. Artık yorumu siz yapın...

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, hükûmetin özelleştirme politikasını veciz bir fıkra ile anlatmış:

Adamın biri bir işçi arkadaşı ile sohbet ederken "Geçinebiliyor musun" diye sorar. "Ek iş yapıyorum kardeşim, mobilya satıyorum" cevabını alınca devam eder: "İşler nasıl" İşçi cevap verir: "İyi sayılır ama evdeki mobilyalar bitince ne yaparım bilmiyorum!"

Satacak bir kamu kuruluşu kalmayınca ne yapacaklar onu kendileri de bilmiyordur...

Peki, ezilmek nasıl oluyor

Bakan Şimşek bütçe sunumunda diyor ki: "Çalışanlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik ve bundan sonra da ezdirmeyeceğiz..." Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Çalışma Bakanı da hep söylüyor.

Peki öyle mi

Türk-İş'in araştırmasına göre, 4 kişilik ailenin gıda harcaması tutarını ifade eden "açlık sınırı" 13 bin 648 lira oldu. "Yoksulluk sınırı" ise 44 bin 573 lira olarak hesaplandı. Türk-İş, bekâr bir çalışanın "yaşama maliyeti" aylık 17 bin 803 lira olarak belirlenirken, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı ise bir önceki aya göre yüzde 2,62 arttı.