Kötü gidişin sorumlusu

Ortak aklın ve istişarenin olmadığı, Meclis'in etkisizleştiği, her konuda bir kişinin yetkili olduğu Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile adalet, hukuk ve demokrasi liginde geri gidişin yanında zaten kötü olan ekonomi daha da bozuldu.

"Türkiye'nin ekonomisin sorumlusu benim, ben" denilerek ekonomi politikalarında "tek yetkili" olduğu için ve atanan Maliye Bakanları birbirinin tersi uygulamalarla ülkeyi ağır bir ekonomik krize soktu.

Önceki Maliye Bakanı döneminde "Faiz sebep, enflasyon sonuç" denilerek faizler düşürüldü. Bakan değişti, faizler 5 kat arttırıldı. Peki, hangisi doğruydu

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakirleştiği Kur Korumalı Mevduat Hesabı diye bir sistem getirip, millete milyarlarca dolarlık maliyet çıkartıldı. Sözde dövizin hızlı yükselişine çare olarak getirilen düzenleme ekonomik sistemi daha da bozdu. Ekonomi içinden çıkılamaz hale getirildi.

DENGELERİ NASIL BOZDULAR

Memurlara yapılan 8 bin liralık seyyanen zam ve "kök ücret" icadı nedeniyle çalışan ve emekliler arasında ücret adaletsizliği oluştu. Mesela Ocak ayında emekliye üç defa düzenleme yapılmasına rağmen maaşın değişmemesi hükümetin başarısızlığı olarak ekonomi tarihine geçti. Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, daha önce en düşük emekli aylığının asgari ücretten fazla olmasına rağmen neredeyse yarısına düşmesi de hükümetin ekonomi politikasındaki başarısızlıklarının bir göstergesi oldu.

"Büyük umutlarla" getirilen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek görevi devraldığında enflasyon yüzde 39,59'du, bugün ise "resmî enflasyon" yüzde 71,60'a çıktı. Şimdi seçim öncesi enflasyon rakamlarına ulaşmak için tasarruf tedbirleri uygulanmaya, asgari ücrete ve emekli maaşını zam yapılmamaya çalışılıyor. Suçlu ekonomi yönetimi olmasına rağmen fatura millete çıkarılmaya çalışılıyor.

ASGARİ ÜCRET DÜŞÜK DEĞİLMİŞ!

Bakan Şimşek çıkıp "Asgari ücret düşük değil" diyebiliyor. Sayın bakan, 17.002 lirayı asgari ücretliye "normal" görmenin izahını nasıl yapıyor, anlamak mümkün değil. Yoksulluk sınırının 62 bin, açlık sınırının 19 bin liraya dayandığı bir dönemde, açlık sınırının 2 bin lira altında olan 17 bin lirayı düşük görmemek nasıl bir anlayış Oysa asgari ücret düşük değil, çok düşük...

Çalışan ve emekli arasındaki denge bozulmamış olsaydı şu anda en düşük emekli aylığının 25 bin lira olacağı ortada iken şimdi, "emekliye seyyanen bin lira mı, 2 bin lira mı zam yapalım" diye çalışma yapıyorlar.