Kendi gitti, zamlar kaldı yadigâr!

Yeni yılın ilk saatinde doğalgaz ve elektriğe yüzde 50-127 oranında zam yapılması işçi, memur ve emekliye yapılan zamları yılın iki ayında eritti.Her gün gelen zamları artık ekonomik kriz olarak tarif etmek hafif kalıyor. Bunun adı tam olarak "açlık ve yoksulluk krizi..." Akaryakıta yapılan zamlar iğneden ipliğe her şeye yansırken, hükümet yetkilileri ya bunu görmezden geldi ya da "ufak tefek geçim sıkıntısı" olduğunu söyleyerek meseleyi gizlemeye çalıştı. Ancak vatandaşın büyük geçim sıkıntısı çektiği saklanamaz bir gerçek. Bunu devletin yardım yaptığı insanların milyonlarca kişi artmasıyla da görmek mümkün. Hayat pahalılığı artık gizlenemez olunca en üst perdeden kabul edildi ama sadece KDV indirmekle bu hayat pahalılığını bitirmenin mümkün olmadığı da ortada. Çünkü, önceki indirimlerde olduğu gibi yine önce fiyat arttırılacak sonra KDV düşürülecektir. Ekmek, yağ ve benzin kuyrukları da hayat pahalılığının en büyük göstergesi. Ucuz ekmek alabilmek için uzaklardan yürüyerek gelenler, ucuz yağ başta olmak üzere sebze, meyve ve temel gıda ihtiyaçlarını alabilmek için saatlerde kuyrukta bekleyen insanların görüntüsü hükümetin canını sıksa da yaşanan bir gerçek. Ucuz et kuyruğu yaşanınca Et ve Süt Kurumu Başkanı "Çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu nedenle biz fiyatı arttırdık" türü garip bir açıklama yapması bardağı taşıran son damla oldu. Zammın yüzde 48 gibi çok büyük bir oranda yapılması ve genel müdürün birkaç gün sonra görevden alınmasına yol açsa da genel müdür gitti ama zamları ortada kaldı. Tıpkı dövizin 18-20 liraya çıkmasıyla zamlanan akaryakıt ve temel gıda maddelerindeki artışların yerinde kaldığı gibi... Elektriği yüzde 127 arttırıp sonra kademeyi yükseltmek gibi... Açlık krizi Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy yaptıkları bir araştırmayı paylaştı. Bu araştırmada sadece bir veri bile hayat pahalılığının geldiği noktayı gösteriyor. Bin öğrencili bir okulda, çocukların gün içindeki gıda araştırmasını yapan DP, günlük sadece 30-150 arasında tost satıldığını tespit etmiş. Diğer çocuklar ya evinden getiriyor ya da çubuk kraker alıp paylaşıyormuş. Aksoy durumu şöyle özetliyor: "Türkiye'de artık bir ekonomik kriz değil açlık krizi var!" Yıllardır bu konuda her ay araştırma yayınlayan Türk-İş'in açlık ve yoksulluk rakamlarına bakıldığında açlık rakamlarının milyonlarca kişinin aldığı 4.253 liralık asgari ücretin 675 lira üzerinde olduğu görülüyor. 16 bin 52 lira çıkan yoksulluk