Hükümetin ekonomi, adalet, hürriyetler konusundaki karnesi zayıflarla dolu iken, Cumhurbaşkanı Kabinesi'nin de "soru önergesi karnesi"nin çok zayıf olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile birlikte Meclis'in etkinliğinin azaldı. En başta Meclis'in denetim yetkisi yok edildi. Güvenoyu, gensoru yok. Bütçeyi veto hakkı yok. Muhalefet partilerince verilen Meclis Araştırma önergeleri AKP ve MHP oylarıyla reddediliyor.
Atanmış bakanlar, seçilmiş milletvekillerinin "denetimi"ni engelliyor. Sözlü soru zaten sorulamıyor, Meclis'i denetim yollarından birisi olan yazılı sorular da zamanında cevaplandırılmıyor. 15 günde cevaplanması gereken sorular ya zamanda cevaplandırılmıyor ya tek cümlelik cevaplar verilerek adeta geçiştiriliyor ya da hiç cevaplandırılmıyor.
TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılını tamamlayarak 1 Ekim'e kadar tatile girdi. 28. Dönemde seçilen milletvekilleri denetim faaliyetleri kapsamında bakanlara sorular yöneltti.
Bu dönemde vekiller bakanlara 9 bin 585 soru yöneltmişler. 4 bin 399 soru önergesi cevaplanırken, 4 bin 287 soru cevapsız kalmış. 9 bin 585 sorunun sadece 690'ı 15 günlük süresinde cevaplanmış.
En çok soru Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a yöneltirken, Bakan bin 283 sorudan 773'ini cevapsız bırakmış. En fazla soru yöneltilen Bakanlardan birisi de İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olurken, bin 117 sorudan, 466'sına cevap vermemiş. Üçüncü sırada en fazla soru sorulan yöneltilen Çevre eski Bakanı Mehmet Özhaseki'ye bin 97 soru sorulurken, 965'i cevapsız kalmış.
Bakanların "soru önergesi karnesi" böyle devam ederken, vekillerin elinde kalan yazılı soru önergesi vasıtasıyla denetim yetkisi de yeni sistemde birlikte işlemez hale geldi.
Millî iradenin tecelligâhı olan Meclis güçlendirilmeli. Milletvekili hür olmalı. Bunun yolu da belli. Güçlendirilmiş bir parlamenter sistem.
Sistemin hayata geçtiği ilk yıllarda kireçlenmelerin ve tıkanmaların olduğu iktidar tarafından kabul edilip komisyonlar kurulup, sistemin rehabilite edilmesi gerektiğini söyleniyordu. Bu yapılmadı. Çünkü yeni sistem ne ilerlemeye müsâade ediyor ne düzeltilebiliyor.
EMEKLİYE CEVAP VERİN!
Hükümetin en zayıf olduğu alanlardan birisi de ekonomi. Ülke ağır bir ekonomik kriz geçiriyor. Açlık sınırının 20 bine dayandığı bir dönemde asgari ücretli ve milyonlarca emekli sefalet ücreti alıyor.
Emekli 13 sene önce maaşıyla 12 çeyrek altın alabilirken, şimdi 2 çeyrek altın ancak alabiliyor. Emekliler, "Kim çaldı benim 10 çeyrek altını mı" sorarken, bu soruya mantıklı ve makul cevap verecek kimse de yok!