İki ayrı Türkiye mi var

Ülke ekonomisini krizle ifade etmek artık yeterli değil."Orta direk" diye tabir edilen bir kesim artık kalmadı. Ya çok fakir ya da çok zengin kesim kaldı. Geçen yılın sonunda 20 Aralık'ta dövizin anormal artışından sonra "kur koruma TL vadeli hesabı" diye bir ekonomik modele geçildi, ama dolar o gece ne düştüyse orada kaldı. Akaryakıt fiyatları doları da solladı. Böyle bir durumda "alınan karar gereği" Meclis geçtiğimiz hafta çalışmadı. Bu yüzden haftanın gündemini belirleyen genel başkanların grup toplantıları da olmadı. Ama ülkenin gündemi ekonomik kriz... Meclis'in çalıştığı günlerde iktidar ve muhalefet partilerinin vekilleri 1 dakikalık gündem dışı konuşmalarında adeta iki farklı Türkiye'den bahsediyorlar. Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, Türkiye'nin, ilk defa, krizlerin altında ezilen değil; krizleri yöneten, hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke konumu hâline geldiğini söylerken, ihracat rakamlarında tarihî rekorları anlatıyor ve "Liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde dünyanın 10'uncu büyük ekonomisi olma yönünde yürüyüşümüz büyük bir kararlılıkla devam edecektir" diye konuşuyor. Uşak Milletvekili Özkan Yalım, yeni yılla birlikte özellikle otogaz, mazota ve benzine yüzde 40 zam yapıldığını, cumhuriyet tarihinin en büyük zammının elektriğe geldiğini, meskenlerde kullanılan elektriğe yüzde 127 yapıldığını söylerken, Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir'in akaryakıt ve gübre zamlarıyla zor günler geçiren çiftçilerin durumunu; "1 ton gübre fiyatı neredeyse 1 dönüm arazi fiyatına eş değer oldu" sözüyle özetliyor. Bütün bu sözleri okuyunca insanların aklına "İki ayrı Türkiye mi var" sorusu geliyor. Artık siz karar veren iktidar milletvekilinin tarif ettiği Türkiye'de mi yaşıyorsunuz, yoksa muhalefet partisinin milletvekilinin anlattığı ülkede mi GÖZE BAKARAK Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, göreve geldiğinden bu yana gerek sorulara verdiği cevaplarda gerekse de ekonomik konuları anlatırken misallerini hep "göz" üzerinden veriyor. Karşısındaki spikere "gözlerime bakın ne görüyorsunuz" ile başlayan "göz"lü sözlere bir de "Esnafın gözünün içine bakayım, AK Parti'ye mi oy verdi, muhalif mi görürüm"ü ekledi. Doğalgaz, elektrik ve akaryakıt başta olmak üzere iğneden ipliğe gelen zamlardan sonra esnafın yüzüne nasıl bakar onu bilemiyoruz, ama bakanın gözlere bakarak bunu nasıl anladığını da merak ediyoruz doğrusu... Özel bir yetenek olsa gerek... NEDEN SORUSUNUN CEVABI NEDİR 5N1K bir gazetecilik terimidir. Haberin öğelerini oluşturan, 5N (ne, ne zaman, nasıl, neden, nerede) iken 1K'da (kim) sorularını ihtiva eder. Bunu şunun için söylüyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni ekonomik modeli tarif ederken, "ne yaptığımız, niçin yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, nereye gittiğimiz, nereye ulaşacağımızı biliyoruz" diyor. Burada 5N1K'da 5 sorunun cevabı var, ama "neden" sorusunun cevabı yok. Akaryakıt, elektrik ve doğal gaza büyük oranda zam yapılmasından sonra asgarî ücretli, emekli başta olmak üzere dar gelirliler zor günler geçiriyor. Ucuz ekmek almak için insanlar saatlerce kuyrukta bekliyor, ucuz yağ kuyrukları oluşuyor. Buna bir de sanayiciyi milyonlarca dolar zarara uğratan elektrik ve doğal gaz kesintisini eklersek önümüzdeki aylarda hayatın daha da zorlaşacağı görülüyor. Her geçen ay bir sonraki ayı aratacak. Zaten Maliye Bakanı Nebati de Ocak ayında enflasyonun pik yapacağını söylerken bu senenin zor geçeceğini itiraf etmişti. Merkez Bankası'nın