Gerçeklerle kıyas yapılmalı

Türkiye'de milyonlarca asgarî ücretli, emekli, çiftçi enflasyon ve hayat pahalılığından dolayı zorlanırken, hükûmet üyelerinin "ekonominin iyi" olduğunu söylemesi hiç inandırıcı değil.

ünkü, resmî enflasyonla milletin enflasyonu uyuşmuyor. Ücret artışları resmî enflasyona göre yapıldığı için millet fakirleştikçe fakirleşti, gün geçtikçe de fakirleşiyor.

Milletin feryadını duymazlıktan gelen iktidar, ekonominin iyi yolda olduğunu göstermek için gerçek olmayan kıyaslamalarla durumu kurtarmaya çalışsa da millet çarşı pazarda gerçeklerle yüz yüze kalıyor.

Memur ve emekliye Temmuz ayında zam yapılırken asgarî ücretliye yapılmaması onları zora soktu.

Asgarî ücretlinin maaşı her geçen gün eriyor. Milyonlarca çalışan 2026 yılında geçerli olacak yeni asgarî ücreti beklemeye başlarken, uzmanlar yine hayal kırıklığı yaşanacağında hemfikirler.

***

"EMEKLİLERE ZOR ŞARTLARDA MAAŞI ÖDENİYOR!"

alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, katıldığı bir YouTube programında emekli maaşlarıyla ilgili kıyaslamaları tepki çekti.

"Asgarî ücrette diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda aslında çok iyi bir noktadayız. Avrupa ülkeleriyle de karşılaştırdığınız da öyle, Afrika ya da Asya ülkeleriyle de öyle" derken, Avrupa ülkeleri yerine Mısır'daki asgarî ücretin 100-110 dolar düzeyinde olduğunu örnek göstermesi de ilginç bulundu. Hani, Almanya bizi kıskanıyordu"

Bakan, 2002 yılında net asgarî ücret 184 lira, 2025 itibarıyla 22 bin 104 lira olduğunu söylerken de nominal olarak 119 kat, reel olarak da 242 artış sağlandığını anlatmış.

Hükümet altın ve benzinle ekonominin kıyaslanmasına kızsa da piyasayı belirleyen aktörler olarak mazot ile altın ne kadar arttığını bakmak lâzım.

Meselâ mazot 2002'de 1.62 lira imiş, şu anda 55 liranın üzerinde...

Kiralar 2002 yılında kaç lira idi, şimdi kaç lira

2002 yılında 184 TL olan asgarî ücretle 7 çeyrek altın alınırken, bugün 2.5 çeyrek altın ancak alınabiliyor.

Işıkhan, "ok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz" derken de yine EYT'lileri gündeme getirmiş. Bakanlığın bütçesinin yüzde 67'sinin emekli maaşına gittiğini söylemiş. Bu da sosyal güvenlik sisteminin çok zor durumda olduğunu ve iyi yönetilemediğinin ispatı oluyor.

25 yıl çalışan bir vatandaşa 30 yıl, öldükten sonra eşi ve çocuklarına emekli maaşı ödendiğini, bunun da ülkemize önemli bir malî yük getirdiğini söyleyen bakana "Türkiye'nin sosyal devlet" olduğunu hatırlatmak gerekir.