Demokrasinin 76. Yılında DP aynı şeyi söylüyor

7 Ocak 1946 tarihinde kurulan Demokrat Parti'nin 76. kuruluş yıl dönümü Ankara'da büyük bir törenle kutlandı.DP'nin ilk kongresinde konuşan demokrasi şehidi merhum Başbakan Adnan Menderes DP'nin ilk kongresinde partinin misyonunu şöyle açıklıyordu: "Devlet partisi, devlet kılıcını kuşanmış, hükümet arabasına binmiş, cansız ve idealsiz bir kadrodan ibaret kalmıştır. Memleketin yürüttüğü demokrasi yolunda hürriyeti sevenlerin hizmeti büyük olmuştur. Demokrasi dâvâsında partimizin yolu açık ve milletimizin bahtı aydınlık olsun..." DP'nin şu anki Genel Başkanı Gültekin Uysal'da, 7 Ocak 1946'yı şöyle târif ediyor. "Demokrasi şafağının söktüğü, Türkiye'de demokrasi tarihinin başlandığı bir gün. Çok partili hayata adım attığımız bir gün. DP olarak 76 yıldır Türk milletinin önünde hizmet bayrağını taşımış bir gelenek olarak, yeniden Türkiye'yi, çoğulcu demokrasi anlayışı ile yeniden herkesin eşit fırsata sahip olduğu bir gün olarak değerlendiriyoruz. DP millettir, hürriyettir. Demokrasi ve adalet için devam edeceğiz..." "YETER SÖZ MİLLETİN" DİYEREK YOLA ÇIKMIŞTI Türkiye'de "demokrasi" tarihinin başlangıcı olan bu tarihte "Demok- ratlar" partilerini kurmuştu. "Yeter söz milletindir" sloganı ile yola çıkan DP, kurulduğu günden itibaren milletin umudu olmuş, ancak tek parti döneminin "açık oy, gizli tasnif" gibi adaletsiz ve garabet bir seçim sistemiyle seçimlere girdiği için milletin tercihi tam olarak sandığa yansıyamamıştı. DP, kuruluşundan 7 ay sonra katıldığı seçimde 66 milletvekilliği kazanmıştı. Açık adı "seçim"di Açık oy, gizli sayım yöntemi olan bir seçim demokratik değildi. DP bu yüzden hem 1948 hem de 1949 seçimlerine "seçime güven duymadığı" için katılmadı. 16 Şubat 1950'de gizli oy, açık tasnif ve yargı denetimini kabul eden, Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşan bir Yüksek Seçim Kurulu'nu öngören seçim kanununun kabul edilmesinden sonra, 14 Mayıs 1950'de yapılan genel seçimlere katılarak 487 milletvekilliğinin 416'sını kazanmıştı. DP'nin seçimlerde kullandığı propaganda afişi "Yeter! Söz milletindir" olmuştu. İşte o tarihte söz milletin olmuş. Hem maddî hem de manevî kalkınma başlamış, millet demokrasi ve hürriyetlerle tanışmıştı. İLK İCRAAT EZANI ASLINA ÇEVİRMEK OLDU 2 Haziran 1950'de güvenoyu olan ilk Menderes hükümetinin 16 Haziran 1950'de çıkardığı ilk kanununun, "kanunla yasaklanan" ezanın ve kametin Arapça okunması yasağını kaldırmak olmuştur. Menderes'in "Bu millet Müslüman'dır ve Müslüman kalacaktır ve İslâmiyetin icâplarını elbette yaşayacaktır" sözü de tarihe geçmişti. 5 Temmuz 1950 Çarşamba günü radyodan dinî program yayın yasağı kaldırılmış, 7 Temmuz Cuma günü ise Ankara Radyosu'ndan Kur'ân-ı Kerîm'in İsra Sûresi yayınlanmıştı. Din dersini okullarda okutulmaya başlanmış, evrensel değerler hayata geçirilirken dinî siyasetlerine alet etmeden, dine hizmet etme yolunu tercih etmişlerdi. Bir kalkınma hamlesi başlatılmış, Türkiye barajlara, yollara kavuşturulmuştu. Türkiye'yi tek parti zihniyetinden kurtarmış, millet ne diyorsa o yapılmıştı. En önemlisi de demokrasinin kuralları oturtulmuştu. Kesintisiz 10 yıl iktidarda kalan Demokrat Parti'nin yolu ne yazık ki 27 Mayıs 1960 yılında yapılan kanlı bir askerî darbe ile kesilmiş, başta Başbakan Adnan Menderes olmak üzere Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan