AKP'nin kongresi yaklaşırken

AKP'nin 23 Şubat'ta yapılacak olan 8. Olağan Büyük Kongresi yaklaşırken vatandaşın gündeminde geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı var. Hükûmet bu gündemi perdelemeye çalışsa da başarılı olamıyor.

Kongre yaklaşırken gerek milletvekili, gerekse de belediye başkanı transferleri kulislere yansımaya başladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel öyle bir iddia ortaya attı ki hayretler içinde kalındı. İddiaya göre Erdoğan, CHP'li bir ilçe belediye başkanını sivil araçla saraya çağırıp transfer teklifinde bulunurken, "Sen başarılısın. O ilçeyi nasıl aldın Gözlerime inanamadım. Şubat ayında kongrem var bize katılır mısın Ya tertemiz adamsın biliyorum ondan çağırıyorum" demiş.

Bu iddiaya şimdiye kadar bir cevap gelmiş değil.

Meclis'te şu anda 15 parti temsil edilirken, bağımsız milletvekilleri 15 milletvekili ile sandalye dağılımında 7. sırada. Kongrede bazı bağımsız milletvekillerinin AKP'ye katılacağı da söyleniyor.

Geçtiğimiz yılın son günlerinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı İdarî İşler Başkanlığı kaldırılırken Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği oluşturuldu. Bu göreve - ihtimal vermesek de- bir partinin eski genel başkanın getirileceği de konuşulanlar arasında.

Anlaşılan önümüzdeki bir ay içinde bu konular gündemi meşgul ederken, aklımıza AKP eski milletvekili Şamil Tayyar'ın, "Vekil transferi, sivil siyasetin itibarını zedeleyen eski Türkiye'nin kötü bir alışkanlığıdır. Gidene hain deyip geleni kutsallaştıran yaklaşım, millî iradeye haksızlıktır" sözü geldi.

Oy veren vatandaşın rızası olmadan parti değiştirmenin adına "millî iradeye haksızlık" denilmez de ne denir

Çatalı elinden düşürmüş

Meclis Genel Kurul salonunda terörist başı için "sayın" denildiğinde büyük tartışmalar yaşanırken, 22 Ekim'de Bahçeli'nin "Meclis'e gelsin konuşsun" sözünden sonra MHP'li bir vekilin Öcalan'dan söz ederken "beyefendi" demesi gelinen son nokta oldu. Vekil, "dilim sürçmüş" dese de MHP'deki değişimin göstergesi oldu.

28 Şubat 2015'te "Dolmabahçe Mutabakatı" toplantısında da yer alan, 'Çözüm Süreci' döneminin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "Devlet Bey'in konuşmasını duyunca elimdeki çatalı düşürdüm" demesi de yeni sürecin başka bir yansıması oldu.

Çatalı düşürdüğünü gören eşinin gayr-ı ihtiyarî "Deprem mi oluyor" diye irkildiğini de anlatan Akdoğan, "Yok' dedim 'daha önemli bir şey oluyor'. Devlet Bey konuşuyordu. Söylediği şeyler çok ileriydi" dediğini anlatmış.

Süreç ile ilgili sorular kafaları karıştırıp cevabı verilemezken, bilinmezlerin fazla olması da endişeleri artırıyor. Çünkü 9 sene önceki ilk çözüm sürecinde masanın dağılmasından sonra yaşanan büyük acılar hâlâ hafızalardaki yerini koruyor.